Dünkü Vilayet Şiiri - Mustafa Bulan

Bir konuşsak; ne derler Yunan işgaline?
“Yenmek zafer değilmiş”; dönersin deliye!
Sonra geçerler fes, şapka hikayesine…
Öyle sallarlar “O dünkü vilayet” diye(!)

Böyle söylem yanlış, konuşurlar ha bire.
Hak etseler de biz etmeyelim hakaret.
Doğruları söylemek yakışır bizlere!
İşgal ederken Yunan, doksan yıllık devlet!

Bir zamanlar bizim Vilayet-i Rumeli
Bağımsızlık alırken kime galip geldi?
Yoksa üç beş altına mı gitti, hileli…?
Yoksa bağımsızlık törenle mi verildi?

Arkasında desteği görmediler elbet(!)
Hem öyle böyle değil, İngiltere destek!
Bunları söylemek hem gaflet hem dalalet!
Nerede ahlak, fikri namus? Sormak gerek!

Yalnız Yunan değil, daha çok vilayetler
İsyan çıkararak kurdular birer devlet.
Tarihi iyi tahlil edin ey ibişler(!)
Tarih yapanlara saygı duyun bir zahmet!

Tek tek sayarsak şu dünkü vilayetleri:
Bulgar’ı, Hırvat’ı, Yunan’ı, Arnavut’u...
Hepsi devlet oldu, konuşmaz birileri.
Sonra da işgal ettiler can anayurdu...

Soralım; nasıl devlet oldu vilayetler?
Kime karşı bağımsızlık elde ettiler?
Söyleyin; kimden toprak alıp büyüdüler?
Osmanlı’ya rağmen nasıl oldu bu işler?

Şu Osmanlı hangi asırda daha güçlü?
Allah aşkına söyleyin şu hakikati!
Onsekizinci, ondokuzuncu, yirminci?
Afyon’dan İzmir’e giderken ne değişti?

Bağımsızlık kazanıp bir devlet kurarken
Doğru söyleyin; güçlü taraf vilayet mi?
Yoksa daha mı zayıftı işgal ederken?
Hem işgalde doksan yıllık devlet, değil mi?

Çok sorular var, hadi verin cevapları!
Zor olan insan olmak, dürüst ve ahlaklı...
Gitmiş Avrupa, Afrika, Arap diyarı...
İşlerine gelmişti şu zayıf Osmanlı...

Torunlarına güzel anı bırakmayan
Cepheden kaçanlara oldular tercüman!
“Dünkü vilayet” demek vallahi hezeyan!
Torunların beynine verdiler bir “duman”…(!)

Çok isteriz, konuşsunlar dedelerinden!
Veya aile ve akraba büyüklerden?
Anlatsınlar şu savaş hikayelerinden(!)
Ama ortada hikaye yok! Budur neden!

Ezcümle şu Yunan doksan yıllık bir devlet.
Vardı arkasında emperyalist devletler.
İzmir’e gelmek için edildiler davet!
Nedense konuşulmadı bu hakikatler?

Yunan galip gelseymiş, İngiliz gitmezmiş(!)
Hilafet kalırmış, bize olurmuş derman(!)
Bunları söylediler beyinleri gitmiş(!)
Ve çelişkiye düşerek yazdılar ferman(!)

Çünkü bu kafalar şunu da söylediler:
Hilafetin kaldırılmasına karşılık
Tek kurşun atmadan işgale son vermişler(!)
Ne yaman çelişki, bu gerçekten aptallık!

İngiliz işgal ederken kaç kurşun attı?
Bu soruyu soranlar olmaz mı hiç haklı?
Ya da bir direniş, karşı koyma var mıydı?
Gerçeği araştırın, kullanın şu aklı!

Nedense görmezler zamanın Londrası’nı?
Londra basın arşivlerinden öğrensinler!
Düşen şu hükümeti ve mali buhranı!
Bir asırdır hükümette yok Liberaller!

Miladın başlarında tanıdık Yunan’ı…
Yaşadık bazen dostluk bazen de kavgalar.
Bir de yüzlerce yıl yönetmişti Osmanlı!
İç içe geçti kültür, töre ve anılar...

Gelince bin dokuz yüz otuzlu yıllara
Hitler, Mussolini, Stalin var Avrupa’da...
Geçmişte girseler de büyük savaşlara
Türkiye ve Yunan birleştiler masada...

Türk ve Yunan buluştular Balkan Paktın’da...
Laf etmeyin! İki devlet mecburdu buna...
Zira Hitler ve Mussolini karşısında!
Şüphe yok bunun diplomatik olduğuna...

Ebedi sürmez bu dostluklar ve savaşlar.
Türk’ü ve Yunan’ı yaklaştırdı tüm şartlar...
Unutmayın, dün ne yapmıştı Arap dostlar?
Konuşmayın fazla, çok şey anlatır bunlar...

Milli mücadeleyi hep küçümseyenler
Her zaman bu gerçeği görmezden geldiler.
Bunları sorgulamaz mı bir vatansever?
Ey tutarsız, ar haya, utanma bilmezler?

Zafer değil dersen şu Sakarya Harbi’ne
O zaman dersin kibarca şu mahallene:
“Asıl zafer vilayetin, doksan yıl önce”
Baş kaldırmış koca Osmanlı Devleti’ne...

Baş kaldırmakla kalmamış, bir devlet kurmuş!
Bunu başarmış Osmanlı daha güçlüyken!
Gerçekte söylemek istedikleri buymuş
Bilinç altlarında Yunan’ı yüceltirken...

Pendik/26.03.2022