Dünlerdir kazıyor gözlerimi bir çığlık,
Ezbere bir uğultu kaplıyor soluğumu
Pıhtılaşıyor küllerde kaygının çıplak teri
Yankısız içbükey mercek oluyor
Kendi vuruşuna çakılan mermi...
Uzak müfrezelerin ıslığında tükeniyor
İmzasız mektuplarda ürkek adresler,
Büzgüsünden sızıyor gece yarısında ay
Konserve bir kentin yarık duvarlarına...
Kırandan kıyıya vurgun çamın yazgısında
Döküyor körlemeden yazanaklarını tanıklıklarım,
Hasretin duldasına dadanmış yollarımda
İlerliyor bir sustalı canevimin son sekisine.
Gene de yüreğimde susmak bilmez bir kuş,
Öpüldüğü şafaklara ötmede hâlâ...
İçimde öksüz kalmış bir coşku
Elmasını dişliyor pas tutmuş bir umudun...
Seheri dikiyor dağlara terzi
Kapanmaz bir diş izinde dönerken iğne,
Sarılıyor yolların gizli ufkunda
Gelincik ağzı işlek bir yara.
Kayıt Tarihi : 4.10.2006 21:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerimi sıradan bulmanızı saygıyla karşılarım. Çünkü şiir, her sanattan daha çok beğeni ürünüdür. Her şiirsever, kafasında oluşturduğu şiir şablonuna göre bakar diğer şiirlere.... Eğer toptancı bir yargıyla tüm şiirlerim için toptan bir yargıda bulunmamış olsaydınız içtenliğinize inanırdım.
Ama bir edebiyat öğretmeni olarak bilmelisiniz ki toptancı yargılar çürük ve sakattır. Gene de 'okuma' zahmetine olmasa da yazma zahmetine katlandığınız için teşekkür ederim..
'İçimde öksüz kalmış bir çocuk '
çok alışılagelmiş bir söz değil mi sizce de?
TÜM YORUMLAR (6)