Dünden Taze Şiiri - Ahmet Hakan Yılmaztürk

unutamadım hala, dünden taze
sana ait yıllar, ömrüm de tükense
bastı mührünü aşkın, bak yüreğimde
örtülse de ışığın, geçmiş hep sende

Valide, camilerin en nakışlısı
Murat Paşa, sadesi, oturaklısı
iki cami, iki saltanatın endamı
iki tarih, iki ayrı ruhun kıyamı

Mahmudiye, okulun mektep kokulusu
loş kolidorlarında, düne aitim duygusu
piyes oynar, makara çekerim sahnesinde
buz tutmuş serçeler dökülür bahçesinde

Çukurpazar, yalın gerçeklerin er meydanı
yolunmuş tavuk, kanat, bacaklar diyarı
kan gövdeyi götüren türden alışveriş
ucuz yollu alım için akşamı bekleyiş

Millet caddesinde insanlar, türlü türlü
ayaküstü tombala, kaçak sigara ödüllü
azatlık kuş ararsan, o da var, ne acayip
Horhor’dan kadınlar dağılır, tertip tertip

Ecevit mavisi gömlek, burada gördüm ilk
mavi Ecevit’ti, Ecevit hararetli miting
nice geceler olaylı, patlamalı bitti
kiminde kurşunlar camı deldi, geçti

yakacak bulamadık, evde saksılar dondu
sarılıp sarmalandık, Aksaray buzdan kordu
baldır bacak filmileriyle ısındık, çaktırmadan
Deli Hans şarkılar söyledi, her dilde usanmadan

yediyüz kişilik Aynur Sineması, cayır cayır
nice yerler açıldı, betona evet, sanata hayır
ha babam yangın semtimde, de babam yangın
ne ahşap kaldı, ne geçmişten bir bakış dalgın

cumaları, geleneksel Türk Sineması günümüz
“Selvi Boylu” oğlumuz, “Al Yazmalı” kızımız
Bulvar’da birahane oldu, bulansın diye kafalar
uyuştukça kafalar, önlendi toplumsal patlamalar

arabesk bir kördüğüm olup çıktın zamanla
ortaya karışık attırdık, hırlısı hırsızı gırla
yaşanmaz oldu sende, ayrılığa üzülerek onay
İstanbul büyüdükçe, sen zorlaştın Aksaray

unutamadım hala, dünden taze
sana ait yıllar, ömrüm de tükense
bastı mührünü aşkın, bak yüreğimde
örtülse de ışığın, geçmiş hep sende

eylül-ekim 2005