Orta Asya boyu’na dayanır soyu,
Hiç kesilmez, Yukarıpınar’ın suyu,
Hayat verir insana; yemyeşil koru,
Seni nasıl unutayım Şirin Köyüm.
Her derde devasın, ne mutlu sana,
“Ocak”ların var, gönlün; şifadan yana,
Suyundan içer, canlılar, kana kana,
Seni nasıl unutayım Şirin Köyüm.
Tezek çekip, kütükler söktüm dağında,
Bekçi oldum; üzüm bekledim bağında,
Ayrı düştüm, üzgünüm, gençlik çağında,
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm.
Unutmadım; özü, dağını, taşını,
Az mı dolaştım, o Ayna’nın Başı’nı,
Gün’le seyrederim, dû yurdun kaşını
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm.
Hamoğun Arkaç, ötegeçe’ye bakar,
Baharın geldi mi, özün; taşkın akar,
Lale, çiğdem, nevruzun burnumda kokar
Seni nasıl unutayım Şirin Köyüm.
Bostan tarla, uzun tarla, dere tarla,
Davalı tarla’n oldu ya; davul tarla,
Gençlere sahadır, Tom Hacının tarla
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm.
Aşılığın köprü, iğdecik, kurtbayır,
Mal Uşağı’na eğrek; Kasım’ın çayır,
Yazların sıcaktır; yakar cayır cayır,
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm.
Zor gününde sığınaktır; ağılkaya,
Dambaşına çorak oldu, sağlıkkaya,
Can verir toprağına, su çıkan kaya
Seni nasıl unutayım Şirin Köyüm.
Güneş doğar, Hacıfakılı’nın kâhtan,
Gurup vaktinde batar, Aynanın Kâhtan,
Çağlayanın varmış ki; akar, Şarlaktan,
Seni nasıl unutayım, Şirin Köyüm
Kayıt Tarihi : 25.3.2007 21:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)