Köhne bir dünyanın,
Avare yalnızlıklarına düştüm.
Kendini kırbaçladı yüreğim.
Yırtıldı sevda yüklü gönlüm.
Kanatır gül bahçemin dikenleri
Zalim Tanrılar tanıdım;
İçimdeki gülü kopartır-acıtır.
Darağacına asıldı düşlerim.
Sancılanır toprak ananın rahmi.
İçimdeki tanrılar can çekişti.
Filizlenen dallarım kırıldı.
Kulaklarım kuru kalabalığı uğuldadı.
Sancılanan aşk çiçeğim ağladı.
Soluk yüz çizgilerime serçeler saklandı.
Bir gelincik hassasiyetinde zamanlardı.
Dostluklara kucak açmıştı yüreğim!
Raylı trenler yolundaydım.
Koptu tüm vagonlar birbirinden.
Yüreğimin kertelerinde, acı çığlıklar yükseldi.
Yüreğimin sancıları kan revan içinde.
Bir şiir Tanrısı seslenişe geçti.
Soluğum en ücralarda kesildi.
Kapımı çaldı bir Dilruba!
Karıncaların kaçışında,
Krizantemler, şebboylar,,
Begonya çiçekleri boy verdi.
Mevsimlerde kandırırdı.
Bu baharda yalancıydı.
Asıldım gözlerinin bendinde,
Ağıt yakıldı sazın telinde.
Ahmet Arif hasretinden prangalar eskitti.
Nazım Hikmet anayurduna hasret kaldı.
Ahmet Kaya ‘ağladıkça’ dedi, biz ağladık.
Bizi bizden kim kopartıyordu? Bilemedik!
Dost sohbetlerinde çoğalıyorduk.
Şiir dizelerinde özlemi, aşkı büyütüyorduk.
Türkülerde el ele halaylara tutuşuyorduk.
Umutlar tutturduk çocuk gülüşlerine.
Gülüşümüze, ekmeğimize kan doğradılar...
Kuşlarımızı, soframızdaki ekmeğimizi vurdular...
Barikatlar kuruldu, tüm yollar tuzak!
Zaman dar, mevsim zemheri,
Pusudaydı avcılar, yollar kuşanmıştı,
Yırtıldı içimdeki çocuk tebessümleri,
Karardı gözlerimin gözbebekleri,
Yırtıldı ana dilimin mahremiyeti,
Yollara döküldü özgürlük şiirleri...
Ben yine söyledim kafamın içindekileri;
Susturamadılar yol boyu kelepçeli dilimi.
Yakıldı tüm şiirlerim sevgili...
İşkenceler edildi, aklım bir deli.
Umut var daha, bu türkü bitmedi.
Zihnimde kaldı çimen yeşili gözlerin.
Yön haritamdır sevdan yar,
Kılavuzumdur kutsal yüreğin.
Zulamda kaldı üç-beş sıcak öpücük.
Kurşuna dizildi barış türküleri...
Tutsak edildi kanat çırpan kuşlar...
Oysa kuşlar yine kanat çırptı göğün maviliğine.
İnsan zulmü yetişmez gökyüzüne,
Çünkü göklerin saltanatı kuşlarındır.
Zulme bayrak açan döner kuru dala.
Yetiyorsa gülüşlerimi de yargıla.
Dörtten beşi çıkartamazsınız asla.
Zübüklüğün sonu yok anlamadınız.
Arsız bir zamanın koynunda kıvrandınız.
İçimdeki münzevi çocuk karşısında diz çöktünüz.
Ben gidiyorum sahte dünya kalsın size bedavaya.
Ben gidiyorum ulan, yalan dünya kalsın size bedavaya.
Tarih: 21.11.2020
Kayıt Tarihi : 13.12.2021 20:32:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!