dün; yüreğime bir mum yaktım… kısık, titrek… söndü sönecek… aydınlık seninle daha bir aydınlıkmış… aydınlıktan korkuyorum şimdi… açılmamış şiirlerim, söylenmemiş sözlerim vardı ceplerimde… senle başlayan ve senle biten… mum aydınlığında nasıl okunur bu satırlar…! düşünüyorum…. hep hayalden kopup gelen özlem, ayrılık şiirlerini içime işlerdim… ne çok yakışmış bu sözler bana… şimdi daha iyi anlıyorum… hangi aşk mutlu biter ki? ... her aşk her şiir demektir artık kitabımda… hayal de kaldı aşk… yüreğimden düşer gözleri… içimden fırtına, rüzgar geçer ve ummadığım bir anda gözleri… dağınık yalnızlığıma inat beni benden alan gözlerinde nefes alırdım… yakamoz gözlerimden düşen ah o gözlerin… bilmiyordum; farkında olmadan büyümüş büyütmüşüm seni içimde… çoğalmışsın şiirlerimde….
ama! biliyorum ki sözün bittiği yerdeyim…. aşk mı? ... benim kadar yorgun içimde… sessiz çığlıklarım ayakta şimdilerde... ağlayan yağmurlar gözlerimde….
şimdi; geceden kalma yağmur gözyaşlarımı siliyorum... senin varlığına, gülüşüne dokunmadan...
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta