Sus,
Sadece dinle,
Sessizlik seni anlattı bana,
Kokunu,
Kalbinde saklıyormuş rüzgar.
Nehirler ayna olmuş,
Seni seyretmiş bahar.
Elini tutmuş yaşlı çınar
Sonra
Hasretine dayanamadığı için kurumuş.
Toprak ayaklarını okşamış
Heyecandan yeşillenivermiş.
Uğramadığın diyarlar ise
Hasret ateşinden çöl tutuyormuş.
Sen şarkı söylediğinde
Bütün tabiat susuyormuş.
Sesin o kadar güzelmiş ki,
Kar altındaki tomurcuklar bile
Heyecandan çiçek açıyormuş.
Dün;
Gözyaşlarım seni anlattı bana.
Artık uğramaz olmuşsun bana.
Pas tutmuş yüreğimdeki sevdalar
Elini özlüyormuş elim,
Gözlerine hasret yaşıyormuş gözlerim.
Dün;
Kendine seni anlattım.
Vakitsiz çekip gittiğinde,
Yüreğim o kadar yanmış ki,
Ağlamaktan nasır bağlamış gözlerim.
Usulca göğsüme yaslanmanı,
Elini tutup kalbimi sızlatmayı,
Gözlerine bakıp koybolmayı özlemişim.
Dün;
Kendime seni anlattım
Bugün hala, kendime seni anlatıyorum.
Not: Bu şiir şairin 'Dün, kendime seni anlattım' adlı şiir kitabından alınmıştır. www.ademeyupoglu.com
4. edebiyat ve sanat ödülleri en iyi şiir kitabı dalında 3.'lük ödülü
Adem EyüpoğluKayıt Tarihi : 20.3.2007 13:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!