bugünde camlar aynı yalınlıkla
dün yine tekrarlıyordu gözlerini
asfalt keskin ustura, sokağın sesleri karmaşık
yine aniden döktü bir bulut karnını
birbirine karıştı adımları bir yere gidenlerin
ve dönenlerin bir yerlerden
her şeyin içi en çatlak yerinden su aldı
daha bir üşüttü pervazları ipek perde,
kadife olanı günlerden dün indirmişti
sarkıttı ağzının kıyısını petunya çiçeği
cam kıyılarını pudra rengi
daha bir ağırlaştı tenekeler
ki o arasıra açılan bahçe kapısına
hızla düştüler
oysa romatizma ağrılarını gün
dolap diplerine koymuştu
gagasına yeni bir umut
bağlanmıştı başına da iyi niyetli bir tülbent
tüm eşyaların ağzını ben cilalamıştım
ve söz vermişti çekmeceler
kapı menteşeleri gıcırdamamaya
belini düz tutmaya duvar
şen şakrak savurtmaya çiçekli elbisesini nevresim
yatak yalınayak geçmeye bir ovayı
bense içime papatyalardan bir taç örmeyi
gün kanatları kırgın turnalar gibi döndü
yine yüzünü
geniş bir hüznünle kucakladı onu gece
daha bir ürperdi duvar tüylerini
yine usulca bırakıldı su içine umut
sanki takma dişmiş gibi
takırdadı bardakta su bile...
bugün camın perdesi som ipektendi
ellerine eldiven takmak zorunda kaldı oda..
Kayıt Tarihi : 29.7.2016 01:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!