Dün gece ne güzeldi alem,
Bulutların seslenişi, Mikail'in göz yaşları vardı.
Sevdanın ,topraktan aldığı o dem;
Günahın aşkında sevabı vardı.
Dağlar birbirine sesleniyordu,
Kuşlar taşlarında ötüşüyordu.
Tabiat içten içe süsleniyor,
Allah'a ibadet ediyordu.
Kalbimi göklere açmak istedim,
Dağlardan dağlara koşmak istedim.
İlk karşılaştığım aşk suyunu içtim,
İçinde çok farklı füsun vardı.
Onu duydum her şimşekte,
Onu duydum her gök gürleyişinde.
Göğün ve tabiatın her zerresinde
Tanhu'nun Ahu'ya hitabı vardı.
Kainat aşk ile geldi dile,
Güller şiir okudu dikeni seven bülbüle.
Sabaha karşı ezanın sesinde bile,
Sevdanın aşka dönüşü vardı.
Sonu olmayan sokakların oldum çıkmazı,
Dinledim uzaktan, çıkan yoldaşı.
Benimle konuşmuştu ayın on beşi,
Sandım bana itabı vardı.
Gönlüm dilşada boyun eğdi,
Seslendiği dağda hoşreftar oldu.
Farazi yanılmayla Allah'a soru,
Tabiat yine böylesini görecek mi ?
Gönlümde güneşler ve aylar battı,
Evrenler derdime sır kattı.
Verilen nefes ormana anlattı,
Her şeyin tahassümü vardı.
Dün gece nehir coşkun ve ferahtı,
İçinde aydın olan bir yüz vardı.
Aşkın ızdırabı başa sardı,
Tanhu tinini Allah'a bıraktı.
Kayıt Tarihi : 15.12.2020 07:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirin hikayesini parça parça evrenlere gömdüm. Sevda pınarı istemediği sürece anlatılmayacaktı. Antoloji bir daha sormayacaktı, Çünkü aşk şiddetli ve günahtı.
En derin saygılarımla...başarılar dilerim,
Her şey gönlünüzce olsun..esen kalınız her daim.
TÜM YORUMLAR (2)