Düş kırıklıklarımdan yaptığım tespihlerimin ipini kırdım dün gece. Karanlığın bir vakti, dizlerime kadar denizin içinde ve dalgalar ellerimde, içimin gülen yüzünü doğurdum yeniden, yine ve yeni ömrüme.
Bir beyaz kâğıttı yarınım dalgaların arasında. İki elim iki kalem. Artık kimselere tek bir çizik attırmaksızın, ben yazıyorum tarihimi iyisi, kötüsüyle.
Hayatın ibresi yok, sevdanın vakti, hüznün bitişi. İnsanın şartsız kaidesiz iyisi ve hiçbir mutluluğun, acının sonsuza dek süregelişi yok.
Kendime zeytin dallarım var bu gün. Biliyorum yüreğimin cümle yenmez yutulmazlara bitişi yok.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman