Dün gece koynuna usulca yattım.
Şikayetim kaderden,bir bir anlattım.
Bir nebze sevgiye, bir ömür sattım.
Sarıver kollarını al artık anne!
Kara bahtımı ak eyleyemedim.
Bin türlü derdim var, söyleyemedim.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çok güzel bir çalışma olmuş.Kutlarım sizi..Fikri KÜÇÜKUKUR..
Kamburum sırtımda alemin yükü.
Altı kara,üstü kara kara gökyüzü
Esirgiyor kader bi tatlı sözü.
Sarıver kollarını al artık anne!
Ahhhh Ahhhh ne güzel yazmısın tebrik ederim anne ile ancak böyle dertleşilir çok duygulu dolu bir şiir
Duygulandıran bir dertleşme....harika bir şiir kutluyorum tüm yüreğimle ve tam puanımla.........Saniye Sarsılmaz
tebrik ederim ADİGE. Gerçekten duygu yüklü hoş bir çalışma.... Alıp götürüyor insanı annenin kutsal koynuna ver o tertemiz kokusuna. Kalemine ve yüreğine sağlık dost şair. 10 PUAN Sivas'tan......
SEVGİLER......
Dün gece koynuna usulca yattım.
Şikayetim kaderden,bir bir anlattım.
Bir nebze sevgiye, bir ömür sattım.
Sarıver kollarını al artık anne!
Kara bahtımı ak eyleyemedim.
Bin türlü derdim var, söyleyemedim.
Yolu dikenli ömrüm,yürüyemedim.
Sarıver kollarını al artık anne!
Dilim dönmez oldu sabır demeye.
Dövdüm yara açtım,hasta sineye
Bunca elem içinde yaşamak niye?
Sarıver kollarını al artık anne!
Kamburum sırtımda alemin yükü.
Altı kara,üstü kara kara gökyüzü
Esirgiyor kader bi tatlı sözü.
Sarıver kollarını al artık anne!
DUYGU DOLU HARİKA BİR ÇALIŞMA. KALEMİNİZ DAİM OLSUN. SAYGILARIMLA..
Annelerin hayali bile insana güven veriyor...haklısınız nefis bir anne şiiri yüreğine sağlık
ZafeR...
Dün gece koynuna usulca yattım.
Şikayetim kaderden,bir bir anlattım.
Bir nebze sevgiye, bir ömür sattım.
Sarıver kollarını al artık anne!
Kara bahtımı ak eyleyemedim.
Bin türlü derdim var, söyleyemedim.
Yolu dikenli ömrüm,yürüyemedim.
Sarıver kollarını al artık anne!
Dilim dönmez oldu sabır demeye.
Dövdüm yara açtım,hasta sineye
Bunca elem içinde yaşamak niye?
Sarıver kollarını al artık anne!
Kamburum sırtımda alemin yükü.
Altı kara,üstü kara kara gökyüzü
Esirgiyor kader bi tatlı sözü.
Sarıver kollarını al artık anne!
anneyle detleşmek bu olsa gerek ne mutlu hüzünlü bir şiir ama çok güzel tebrikler
müzeyyen başkır
Dilim dönmez oldu sabır demeye.
Dövdüm yara açtım,hasta sineye
Bunca elem içinde yaşamak niye?
Sarıver kollarını al artık anne!
Kamburum sırtımda alemin yükü.
Altı kara,üstü kara kara gökyüzü
Esirgiyor kader bi tatlı sözü.
Sarıver kollarını al artık anne!
Kutlarım,güzel şiir.
Mustafa Yiğit
Dilim dönmez oldu sabır demeye.
Dövdüm yara açtım,hasta sineye
Bunca elem içinde yaşamak niye?
Sarıver kollarını al artık anne!
çok başarılı bir çalışma olmuş
ben bu dizeleri aldım
saygımla
tebrik ve sevgiler..
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta