Yarım kalmasın diye başlamamıştık..
Yarın ki telaşınız değildi gerekçesi
Göz yaşımızda duran kekremsi tadın…
Siz hep aynı zarafetinizle oradaydınız,
Lakin biz, düne çok geç kalmıştık…
Tam da karar vermiştik kendimizi sevmeye..
Çizmek üzereydik ki resmimizi aynalara
Siz çıka geldiniz…
Tuz buz oldu karşınızda aks-i görüntümüz
Koştuk..S/aklandık..Karanlıklara…
Öyle bir haliniz vardı ki
Ne ağlarken göz yaşınıza yetişebildik,
Ne utanabildik gün/ahlarımızdan..
Hıçkırık seslerini koynunuza alıp uyurken siz
Biz…Hiç uyanmadık uykularımızdan…
Keşke diyor pişmanlığımızın ihbar/cı sesi
Keşke inan(a) masaydı gözleriniz bize….
Yusuf edasında iz bırakırken adımlarımız
Anlamalıydınız
“Kabil’in toprakları” deniyordu ülkemize…
Tam da karar vermiştik kendimizi sevmeye
Ateşle dost olacaktık yakmadı diye bizi..
Terk edip gidiyorduk duman tüten şehirlerimizi
Demir almak üzereyken yorgun ellerimiz
Tutuşturuverdiniz bütün gemilerimizi…
Eksik kalmasın diye tamamlamamıştık,
Biz, geçici bir fırtına sanmıştık soluklarınızı
Karada bıraktık sanıyorduk küllerinizi efendim
Tanımıyorduk
Deniz aşırı gelen çöl kumlarınızı…..
Şimdi yetişelim diye ardınızdan,
Yere çaldık bütün yüklerimizi,
Çırılçıplak kaldı sözcüklerimiz..
Biraz merhamet yollayın uzaklığınızdan,
Kapatmıyor utancımızı örtülerimiz….
Renk veremiyoruz artık acıya
Duyulmuyor martı seslerinde çığlıklarımız…
Emanetinize mi aldınız ipotekli düşlerimizi,
Yoksa yanınızda mı götürdünüz gülüşlerimizi..
Rahatlatacaksa içimizi sus’tuk efendim..(S) us’tuk..
“Bizim yerimize” de ağlayınız…..
Kayıt Tarihi : 14.1.2005 11:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!