Avdan pay alamayan sırtlan hırlıyor.
Sıranı bekle, akbaba, çakal.
Şah-ı arslan tam ortada duruyor,
Böyle değildi bu diyar,
Şimdi çimenlerde sülükler dolaşıyor.
Halkalar, halkalar, içi hayvan, dışı insan.
Bu çağın modası, ist takısı,
Al bin halkada oradan.
Bu hikaye hep bilindik, ha mera, ha şehir,
Merhamet ey kaybolan nimet,
Dillerde var, yüreklerde yok hayret.
Gökleri delen, yüksekler senin !
Alçaklar dayım, güneşimi kestin.
Üst üste yığıp bekleyen,
Bilemedin gerçeği o sana saklı,
Anca alacağın, üç beş günün hazzı.
Gece sihirli perde, kalkar eller o Tek'e
Nurlar iner, göklerden yerlere.
Belliki kaainat dua ile dönmekte,
Sanırım budur, zalime verilen süre.
Zalimlerde vardır, çokça makam.
En büyüğü ise Allah ile aldatan.
Beynimi yiyen kurtlar, kıvrılın, kıvrılın.
O kara mahzende ışığı arayın.
Mademki manayı veren benim,
Sevmedim, sevemedim bu rüyayı,
Özledim, çok özledim gerçek vatanı.
Kayıt Tarihi : 20.2.2021 23:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dün bugün ve yarın olanlar ve olacaklar. Ya insan insan olacak, yada bu halkanın içinde kalacak...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!