Mazim mücrim, ayağa takılı pranga,
Gelecek, boynuma takılı tasma,
Kah seke seke, kah yuvarlana,
Geleceğimin peşinden sürüklenirim,
Ah mazi, suçlu, ayak bağım,
Gelecek, nedir diye meraklandığım,
Doğru diye attığım her yanlış adım,
Beni ızdırapdan ızdıraba sürükler,
Mazi, sırtımda yük; bir heybe ki günah dolu,
İstikbal, can simidi okyanusta, kurtuluş umudu,
İkisinin de nerede başlar, nerede biter hududu?
Ya bugün, bugün diye bir şey yok mu?
Mazi hatırası bile unutulmuş bir geçmiş,
Gelecek, beklenen; ne kadar uzakta?
Bugün, yaşanan an, asılı muallakta,
Gözümü yumdum, açınca hangisinde olacağım,
Hangisine borçluyum, hangisinde alacağım,
Sislere gizlenmiş geçmiş, perdeler arkasında gelecek,
Bugün yaşadığım an, bir avuç su gibi gerçek,
O su ki, parmaklar arasından kayarak akan,
Ardında bir yaşlık bırakan hayal,
Bugün, geçmişe vermek için, gelecekten bir gün al,
Gelecek, ömrün varsa bugün olur, birer birer,
Bugünler eskir dün olur, çabuk geçer,
Geçmiş; selin bıraktığı iz,
Bugün; avucumdan dökülen su,
Gelecek; gökteki bulut,
Yağar mı avuçlarıma, bilinmez umut,
Belki kaynar su olur, dökülen teneşirde,
Sonra karşılar, ana kucağı gibi ve süslenmiş,
Sarıp, sarmalanırız kefenle, aç kollarını tabut,
Mazi, sırtımı döndüm, vur elinde hançer,
Gelecek sonum sende, sen adil karar ver,
Dün suçlu, yarınsa umut, yarın hep yarın,
Bugün kendini hesaba çek, geç olmadan
Dün günaha belendin, yarın günahtan arın,
31.03.1"989
Kayıt Tarihi : 2.8.2012 16:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!