Gözlerinin içinde okunan dindirilemez bir acılıktı adamın. Hani dokunsan ağlamak üzere gibisindendi. ve hıçkıra hıçkıra gözyaşı dökmek geliyordu içinden.. ama gözpınarları kurumuşçasına inatlaşıyor ve bir damla bile olsun akıtmıyordu.. yüreğineydi akan yaşlar..acıları hisseden vücudundaki tüm hücreler ince bir sızıya sahiptiler şimdi. Göğsünde onulmaz bir baskı hissetti..kalbi duracak gibiydi sanki..acıyı taa derinden hissedendi yüreği adamın..
Sigarasını yaktığında farkında olmadan geçmişi anımsamaya başladı.. yaklaşık iki yıl öncesi, mart ayına gitmişti.. akşama doğruydu ve oğlu kucağında getirmişti O’nu.. balkondan biraz da sertçe bir sesle “götür onu, aldığın yere bırak” diye bağırmıştı ama sonra onunla göz göze geldiğinde yüreğinden bir şeylerin koptuğunu, ona doğru aktığını hissetti adam.. bekle biraz dedi, aşağıya indi aceleci hareketlerle.. yanına geldiğinde ise olan olmuş ve sanki içinden sökülüp giden parçalar onun yüreğine saplanmıştı.. “bağla şuraya bir yere” söylendi usuldan. Sonrası ise su gibisine akıp gidendi, seller gibisine çağlayandı… sonrası çok şey yaşanmıştı şu geçen iki yıl içerisinde.. dert ortağı olmuştu canına.. kimselere söyleyemediklerini ona söylemiş, acılarını, gözyaşlarını, yalnızlığını onunla paylaşmaya başlamıştı.. daha henüz altı aylık olduğunda canını kurtarmıştı iki acımasız kopuğun elinden.. can borcum var ona dillendi.. can borcu vardı ona.. daha da bir sevmişti onu o günden sonra.. artık yalnızlığının derin boşluğunu onunla dolduruyor, onunla gülüyor, birlikte geziyorlardı.. gecenin en koyu ıssızlıklarında birlikte bomboş sokakları dolaşıyorlardı.. kaç kez serserilerin yanlarına yaklaşmasını engellemiş ve kötülük yapmalarına izin vermemişti.
Ve bir gün.. yüreği bir cana sevdalanan oldu adamın.. öylesi derin hislerle bağlanmıştı güzelliğe. O güzelliğin her sırrını, hissettiklerini, gözyaşlarını tekrar onunla paylaştı.. ona söyledi sevdasıyla ilgili kimseye söylemediklerini. Öylesi bir dert ortağı olmuştu canına.. en sıkısından.. söylediklerini sanki anlıyormuş gibi dinliyor ve zeka fışkıran gözleriyle derin derin bakıyordu adamın gözlerinin içerisine. Daha da güzeli vardı.. duyduklarını kimselere söylemiyordu..başka kimselerin bilmesi olanaksızdı onunla paylaştıklarının..
Adam sevdasına kavuşmuştu.. bir can yoldaşı, yüreği güzel bir arkadaştı hayatını paylaştığı.. öyle de çok seviyordu ki. Sevdası da adamı seviyordu.. bir araya gelmeleri çok da zor olmamıştı.. henüz birbirlerini tanımadan evlenme kararı vermişler ve birkaç ay içerisinde de hayatlarını birleştirmişlerdi. Sorun yok muydu.. elbet vardı ve var olmaması kaçınılmazdı.. henüz yeni tanımaya başlamışlardı içlerini ama sevgilerinin büyüklüğü ile aşabileceklerine inanıyorlardı.. aşıyorlardı da..zor da olsa beraberlikleri sürüyordu.
Bir sorun vardı geride bıraktığı adamın.. büyük bir sorun.. geride bıraktığı çok sevdiğiydi.. onu düşünmekten kendini alamıyordu.. gerçi büyükleri bakıyordu ona ama onlar da yaşlı olduklarından yeterince ilgilenemiyorlardı.. sağlıklarından fedakarlık etmek zorundaydılar, ediyorlardı da..ama nereye kadardı.. beklenen gün gecikmemişti..gelen o gündü..acının en yoğunlaştığı, ayrılığın ateşten bir giysi gibi bedenleri sardığı o gündü gelen.. yeni yerine bıraktığında içi bir tuhaf oldu.. aracın arka camından dönüp baktı son bir kez.. ağlamak istedi…ağlayamadı.. sadece en acımasızından bir sızı hissetti yüreğinde.. bir an nefes almayı unuttuğunu hissetti.. gözleriyle seni seviyorum diye haykırdı ona..ve ağladı sessizce yüreğinin taa derinliklerine..damarlarında akan kandan dahi utanıyordu.. geriye dönüp tekrar bakmaya çalıştı..bakamadı..baksa sanki gidemeyecekmiş gibi hissetti..bakamadı..koşup boynuna sarılmak geliyordu affet beni diyerek.. bir sigara daha yaktı.. derin bir yudum aldı..iki damla gözyaşı yanaklarından süzülmeye başlamıştı…seni öyle çok seviyorum ki Duman diye söylendi.. duyması gerekiyordu içinden geçenleri, duyurmalıydı… gözyaşlarını sildi usuldan ve sigarasından derin bir nefes daha.. ağlıyordu yüreğince..sessizce ağlıyordu şimdi..
Önder ATMACA (ŞEYHAN)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Başarılarınızın devamını diliyorum
ewt havan sevgisi ancak seven bilir ..bndede 2 alaman kurdu avr ve en yakın dostlar koruycular onlar.insanaalrdan farkı seni hiç yalnzı bırakamzlar.
Yüreğinize sağlık
çok güzeldi dizelerdi
saygılar kaleminize
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta