Kim bilebilir ki
Hangi sancı sabahladı kucağımda
Kaç kez gebe bıraktı aşka beni
Kaç kez nefesim tutuldu yokluğunda
Ne kadar tutsak kaldım yusuf gibi
Yak gecelerini bozkır yüreklim
Düşerken kırağı bastığın toprağa
Şimdi
Kelimelere sığmıyor üşümelerim
Yavru bir serçe konarsa
Gagasında bir yudum sevgiyle
Vakit varken doldur kadehini
Aşkla iç yudum yudum
Saplansın sevda çivisi
Kızınca kızılcıklar açsın
Yıllardır suya hasret çöl misali
Ömrüme ömür bedenime can ol
Bir kara ağaç gövdesi sarar gibi
Sen sar bedenimi tenimi
Sonra yasla göğsüme başını
Alevlensin yansın sarı şafaklar
Sen çiğ damlası gibi düş
Bu günah benimse eğer
Sen karşılığım ol
Yarım kalmışlarımız adına
Eğ başını değsin dudaklarıma
Al yazma oyanın düştüğü yerde
Alının tam ortasından öpeyim
Gülüşlerin biçimlensin
Sar yaralarımı dört elle
Duman içir sarhoş et beni
Ölürsem de koynunda öleyim
Kayıt Tarihi : 9.10.2017 15:31:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Serbest ölçüde yazılmış, buram buram sevda kokan bir şiirdi. Akıp giden mısraları beğeniyle okudum.
Yüreğinizi ve kaleminizi kutluyorum Salim Bey. Selam ve saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (1)