Duha Şiiri - Kübranur Özaydın

Kübranur Özaydın
23

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Duha

Ay ışığının yakomozlara küstüğü bir yerdeydim kuzum
Kaç gece dalgalarla kıyıya vurdu ruhum
Usta bir heykeltraş gibi yontarken rüzgar düşlerimi
Yalnız ve yalnız Yaratıcının adıyla başlayan cümleler
Rüzgarı müjdeleyici olarak gönderdik dediğinde
Her öfkesinin ardından bir yudum karanlık içerek
Çokça umutsuz ve hayli huysuz
Şükürsüz,maalesef ki şükürsüz
Rüzgarda pencerenin hafifçe kıpırdmasına tutunarak
Bilakis rüzgara tutunarak
Müjdeye, müjdeleyene
Biraz da inatçı çünkü yeminler içti
Gök güneşe boyanmadan açmayacak gözlerini
Var olanın adıyla kaynayan gözlerini
Tekrar tekrar silerek
Ve acziyeti en büyük fırsat bilerek
Ki bildiği tüm yollar az ötede yıkılırken
Huzurda
Yolların sahibinden korku ve umutla isteyerek

Ölüm yazılmamıştı geceye
Gece müntehir olmuş kime ne
Ben kuzum
Tüm kılıçlarını kuşanarak çaresizliğin
Kimi gün tüm öfkemle geceye
Kimi gün tüm kibrimle ayağıma takılan bir taşa fırlattığım okları
Bazen kendime
Bazen kadere sapladığım mızrakları
Tek tek
Pişmanlıkla toplayıp toprağa gömerek
Hakkında bilgi sahibi olmadığım şeyi istemekten
İlmiyle kainatı kuşatana sığınıp
Günde beş kere davet edildiğin bir makamdan
Eli boş dönecek olmaktan korkarak
Kimi zaman üzerime Meryem'in yalnızlığını
Kimi zaman
Eyub'un çaresizliğini giyinerek
Kaç kez kuzum
Kaç kez
Yağmuru bir yol bilerek
Her kuş öttüğünde hüzünlenip,tebessümle
Her kuş ötüşünü bir umut meşalesi olarak gördükten sonra
Tuhaf bir heyecanla yine ben geldim diyerek
Alnımı yere
Alnımı huzurda toprağa bulayarak

Kaç kez kuzum
Duha vaktinin ruhumu en baştan yoğurmasına şahit olarak
Kendi aralarında fısıldaşırken semanın kuşları
Kuşluk vakti,duyuyorsun ılık ılık ruhuna fısıldayışlarını
O seni terk etmedi
Sana darılmadı da
İşin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacak
Yalnızca istemeyi bilerek
Yalnızca isteyeceğin makamı bilerek
Vallahi kuzum
Şimdi elimde bir sepet
Tek tek takmak istiyorum dökülen yıldızları
Karanlığı oyarak geçen her rüzgarda
O bülbüllerin hüzünlü sesini arıyorum
Soruyorum rüzgara,hangi müjdeyi getirdiniz bana
Boşa değil kıtaları aşmanız
Boşa değil şu pencereye vurmanız
Bu perde öylesine havalanmadı
Mutlaka,hayır mutlaka bir sebebi olmalı

Bilmiyorsun,hayır vallahi bilmiyorsun...
Yeşilin de tonları var be kuzum
Belki hiç görmedin
Belki çokça siyah sıçrattın tablona
Belki kavgalısın renklerle,
Almışsın,kör bir çakı almışsın eline
Renklerini kazıyorsun tablonun
Dumanlar giymeli gökyüzü
Sana göre hep dumanlar,karalar
Kuzum
Biliyorum bunu sana öğretmediler
Öfkenin üzerine Var olanın ismiyle
Öfkenin üzerine beş yudum hakikat içerek
Yeşilin de
Yeşilin de tonları var be kuzum
Hiç söylememişlerdi bize
Görmek için alnı secdeye koymak gerek

Kübranur Özaydın
Kayıt Tarihi : 12.8.2023 20:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


﴾1﴿ Yemin olsun, kuşluk vaktine; ﴾2﴿ Kararıp sakinleştiğinde geceye ki; ﴾3﴿ Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı. ﴾4﴿ Elbette işin sonu senin için öncesinden daha hayırlı olacaktır. ﴾5﴿ Rabbin sana mutlaka lutuflarda bulunacak, sen de memnun olacaksın. DUHA 1-5 ﴾48-49﴿ Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O’dur. Gökten de tertemiz su indirdik ki onunla ölü toprağı canlandıralım ve hayvanıyla insanıyla yarattığımız nice varlıkları suya kavuşturalım. FURKAN 48-49 ﴾57﴿ Rüzgârları rahmetinin önünde müjde olarak gönderen O’dur. Nihayet o rüzgârlar ağır bir bulut yüklenince onu ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Herhalde bundan ibret alırsınız. ARAF 57

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kübranur Özaydın