Kısmetim şu karşı köydenmiş bana
Yetmedi ömrün göremedin ana
Selam,duam olsun babama sana
Sensiz düğün ediyom kızma ana
Mevlâm razı olsun komşudan dosttan
Güzel düğün oldu dillere destan
..
Akar yanık yanık ezelden ebede Aşkale-den karasu,
Zamanla yarışarak ilk günden susamış insan oğluna,
Toprağa, çiçeğe, ağaca, kurda, kuşa sevdası,
Ovalar kulaç kulaç,Tepeler yamaç yamaç eğilir ayağına,
Bir sevda türküsü tutturmuş sabah akşam,
Kabanda hüzünlü, cirit meydanında düğün,bayram,
..
Adam düğün yapıyormuş
Tamam anladık
Çadır kurmuş tamam
İnsanlar oynuyorlar tamam
Birtakım elektronik aparatlar var
Sonuna kadar açık
İnletiyor kırk bin nüfuslu kazayı
..
Cuma günü dualarla ilk Meclis açıldı
Umutlar, yağmur gibi yurduma saçıldı
Bütün engeller, bir bir sabırla aşıldı
23 Nisan bayramı yurdumdaki düğün
“İstiklal Milletindir” yok başka bir söz
Vasiyetle bıraktı bize, kan ağlayan göz
..
HAYALLERDEN GERÇEĞE AZMİMİN ZAFERİ 5 - Bölüm
Saygıdeğer gönül dostlarım: Her Türk evladı gibi bende vatan, bayrak aşkıyla milletime hizmet edebilmek için çaba sarf ediyordum. İş yerimden izin alarak askerlik yoklamamı yaptırdım. Patronum ve ailesi beni çok sevmişti. Hatta kızları da sempati ile yaklaşıyorlardı. Benim nişanlı olduğumu bilseler de büyük kız ilgi duymaya başlamıştı. Ben sevdiğime ve ekmeğini yediğim yere nankörlük edemezdim. Hayalimde hep örnek insan olma düşüncesi vardı.
Uzun süre nişanlı kalmamın sebebi de bana eş olacak birinin sevgiyle yaklaşmasıydı. Nihayet beklediğim mektubu almıştım. Nişanlımdan sevgiden, yuva kurmaktan söz eden cümleleri defalarca okudum. Düğün tarihi belliydi benim köye dönmemi bekliyorlardı. Beraber kaldığımız arkadaşlarla sırrımızı paylaşıyorduk. Düğün için biriktirdiğim paraları yatağımın içinde sakladım. Gideceğime yakın maalesef tuvalet penceresinden eve hırsız girmiş çalmış.
Akşam eve geldiğimizde fark ettik. Arkadaşlarım bizimde sigaralarımızı çalmışlar dediler ama ben onlara inanmadım. Çünkü ben ağlarken onlar alay edip gülüşüyorlardı. Onlardan ne kadar çok kuşkulan sam da gözümle ben görmeyince suçlayamazdım. Sigara içmiyordum, kötü alışkanlıklarım yoktu.
..
Osmanlı Türk Devletinin kurucusu büyük insan Osman Gazi,Söğüt ve Domaniç'te otururdu.Her yıl belli günlerde İznik ve Gemlik taraflarına giderek sürülerini otlatırdı.Genellikle Kütahya-Bursa yolunu kullanırdı.
Yolu üzerinde bulunan İnegöl Tekfuru * bu gidiş gelişler esnasında Osman Bey'in sürülerine saldırır,zarar verirdi.
Osman Bey İnegöl Tekfurunun saldırısından daha az zarar görmek için; Bilecik Tekfuru ile anlaştı.İznik ve Gemlik'e götürülmemesi gereken ağır eşyalarını kağnılar ve deve kervanlarıyla Bilecik'e emaneten bırakmaya başladı.Bilecikliler Türk erkeklerinin bir saldırı ile Bilecik'i alabileceklerinden korktuklarından,şehre erkekleri sokmuyorlardı.Osman Bey'de bu işi Türk kadınlarının yapmasını münasip görmüştü. Dönüşlerde Bilecik Tekfuruna yağ peynir halı kilim gibi hediyeler sunuluyor,Tekfur mutlu kılınıyordu.
Osman Gazi'nin gittikçe daha güçlü ve zengin olması Tekfurları endişelendiriyordu.Böyle giderse yakın bir zamanda toprakları Osman Bey'ce zaptedilebilirdi. İstiklalleri malları mülkleri yitip gidebilirdi.Aralarında bir durum değerlendirmesi yaptılar.Dediler ki 'Osman bizi yok etmeden biz onu öldürelim'.
Bu sırada Yarhisar Tekfurunun kızı ile Bilecik Tekfuru evlenecekti.Düğün şenliği Çakırpınar'da yapılacaktı.Bütün yetkili ve zenginler davetliydiler.Osman Bey'e de dostu Köse Mihal'le davetiye gönderdiler.Maksatları Osman Bey düğüne gelince ani bir saldırıyla öldüreceklerdi.
Köse Mihal Türk ve müslüman değildiı ama mert bir kişiliğe sahipti.Osman Bey'in de can dostuydu. Tekfurların planını Osman Bey'e söyledi. 'İşte dostum,durum böyleyken böyle dedi,Sen çakırpınar'a hiç gelme.Bir mazeret uydur.Sana kıymalarına dayanamam,ne olursun gelme.'
Osman Bey plandan habersizmiş gibi davrandı.Hatta Bilecik Tekfuruna bir sürü kuzu da gönderdi. 'Komşumuzun,dostumuzun düğününe mutlaka katılacağız.Biz düğün günü ulaşırız oraya.Düğünde ikramda bulunulmak üzere gönderdiğimiz sürüyü kabul buyursun.Kusura bakmasın diğer hediyelerimizi varınca sunarız.'diyerek selam ve saygılar gönderdi.
..
kına kokuları sinmiş saçlarında
sevda kokusuna kına kokusu karışmış
yanakları güle değmiş ela gözleri
kaynar sularda pırıldar ışıklı gözlerinden
gamzelenmiş buğday teninde
duru berrak billur mahparem
..
Biz düğün isterdik davullu sazlı
Öyle coşardık ki türkülü sözlü
Halaylar çekerdik gelinli kızlı
Böyle idi bizim elin düğünü.
Heyecanla beklenirdi kınalar
Çifter çifter oyun oynar sunalar
..
BU DÜĞÜN SİZİN İÇİN
Dualar yapılıyor
Hepside sizin için
Mevlam mutluluk versin
Bu düğün sizin için
..
Düğününde oradaydım gördüm seni
Pür neşe içinde gülüyor gibiydin
Gözlerin dalıyordu san ki hayal dünyana
Gelinliğin yakışmış ama san ki hoş değildin
Saflığın simgesi gelinliğin çok yakışmıştı
Kefen misali zannederek giymiş gibiydin
..
Eskiden bizim oralarda, yani köylerde
Düğünler yemekli, üç gün üç gece sürerdi
Aracılar iki tarafı da uzlaştırarak
Kız istenir, rızalar alınır, söz kesilirdi
Ailelerin ekonomik durumuna göre
Karşılıklı `Çeyiz Kağıdı` düzenlenirdi
Gelecekler için özveriler konuşurdu
..
damadın amcasının oğlundan
gelinin dayısının kızına
bir yüzük takılmıştır
..
Beklenmeyen
Bedende ki doğum sancısı yüreklere işlemişti. Üç oğluna rağmen anne ve baba kız bebek olsun diye Allah’a dua ediyorlardı.
İki yıl önce beş yaşındaki Ayşe'yi kaybetmenin vermiş olduğu duyguyla gelecek kız, güneşin doğuşundan daha farklı olacaktı. Sabahın ışıklarıyla ağlamaklı bir müjde tüm eve yayılmıştı.
O sabah doğan güneş, sanki bugün sizin için doğdum der gibi mutlu etmişti evdekileri. Hayret bebekler ilk doğduğunda biraz çirkin olurdu. Ama bu bebek o kadar güzeldi ki. Bakışları öyle net, yüzü o kadar parlaktı ki sanki doğalı bir kaç ay olmuş gibiydi Uzun süre bebeğe bir ad bulamadılar. Aslında bu bebeğe kaybettikleri biricik kızları Ayşe’nin ismini koymayı düşündüler. Bu çok zor gelecekti onlara, her Ayşe dediklerinde kaybettikleri çocuklarını hatırlaya bilir, ailelerine katılan nur yüzlü kızlarına haksızlık edebilirlerdi sevgilerinden. Aile büyüklerinden birilerinin ismini koymayı düşünüyorlardı kaybettikleri Ayşe’ye.
Ağabeyler ise daha modern isimler istiyorlardı.
..
Her üçünün de ortak yanlarıdır kopuş
Doğum, rahimden
Düğün, aileden
Ölüm, yaşamdan
Geçiş, eşik atlama olarak ritüeller
Aynı zamanda değişim, dönüşüm, roller
Ortak olduğuyla yine yönler
..
Belli ki bir şaka yaptın sen bize,
Acılar verdin sen sen hepimize,
Gülemedik yaş doldu gözlerimize,
Bu yaptığın şaka hiç hiç yakışmadı.
Bir gece yarısı çekipte gittin,
Ananı babanı bizleri yıktın,
..
Bulutlar silkinir, çiçekler düşer
Papatya tarlası olur toprak, taş…
Konfeti yağmuru saatler sürer
Düğün biter, erir kar, yavaş yavaş…
..
Gökyüzünü kaplayan
Ağır bir hüzün ne zaman hayale dalsam
Aklıma gelir ay tanrıçası yüzün
Birde yokmuydu o
Benden kaçırdığın iki gözün
Sende kuracaksın hayatını elbet birgün
Ve başlangıvı olacak
..
DÜĞÜN GÜZELİ
Hava düğün havası
Yer düğün yeri
Çirkinler seyre durmuş
Oynayan güzelleri
..
Ötüyor turnalar
Çalınsın zurnalar
Gümlesin davullar
Mehmedim geliyor
Yiğidim geliyor
Düğün var, bayram var.
..
Laz kızı musan da
Mavi mavi bakaysun
Yaktun da beni kız
Nehirlerimi çalaysun
Eser şimalin rüzgari da
Kız sen karadenuz musun
..