29 Mayıs’ta çözüldü asırlık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı bin yıllık düğün.
..
29 Mayıs’ta çözüldü bin yıllık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı şanlı bir düğün.
..
Yurtta deprem oluyor dışarılarda düğün,
Bu ne bitmeyen kaos? Bu nasıl bir kördüğüm?
..
Bu veda nasıl veda,sükutun öyle derin
Bu yol ne kutlu yol ki,meleklerde imrenir
Elinde gül bekliyor,peygamberin cennette
Vatan nasıl bir aşk ki,ruhun hala nöbette
Bu düğün,kutlu düğün vardığın menzile bak
..
evlilik öyle yıl da bir kurulmuş saat gibi değil her gün aklında çınlamalı.evlilik öyle sene de bir gül yaprağına muhtaç değil. her gün ilk gün ki aşkın heyecanı gibi yaşanmalı.evlilik öyle yılda bir festival gibi davul zurnayla değil.yeni düğün olmuş havasında her gün kutlanmalı.Evliliğin kurtulduğu her gün evlilik yıl dönümüdür evliler bu duyguyu her gün doyasıya yaşamalı...
..
İnsanın en güzel çağlarıdır hiç kuşkusuz..Eşimle nişanlandığımızda o 20, ben ise 25 yaşındaydım.Askerden geldikten 1.5 yıl sonra Gökçeada’da, bir devlet dairesinde şimdiki işime başlayabilmiştim. Adada sahile yakın bir köyde kalıyordum, annemde beni 15-20 günde bir dolaşmaya geliyordu.Annemin en küçük oğluyum.Benden büyük iki ağabeyimi görücü usulüyle evlendirmiş ve şimdi sıra bana gelmişti.Gurbette tek başına kalan son oğlunuda evlendirene kadar gözüne uyku girmezdi.
Allah'ın izni ve anamın dualarıyla devlet dairesinde bir işe girebilmiştim hayırlısıyla.O zamanlar henüz cep telefonu olmadığından 3 km. yürüyerek yakındaki köye gider, ankesörlü telefondan jetonla annemi arayarak hal hatır sorardım.Yine bu görüşmelerimiz esnasında annem bana görmem için kız bulduğunu söyler, yeni memur olduğumdan ve kanuni iznim olmadığından dolayı, müdürümden dilekçeyle idari izin alarak anneme gelir ve beraberce annemin bana uygun gördüğü nasiplerimi görmeye giderdik.Annem şimdiki eşimi bana göstermek için beni çağırdığında yine idari izinli olarak gelip gündüz eşimin köyüne onu görmeye gitmiştik. Görüşme olmuş ve biz beğendiğimizi ima ederek akşam tekrar geleceğimizi söyleyerek kapıdan ayrılırken eşimde beni beğenmiş olacak ki dış kapıya kadar güler bir yüzle bizi uğurlamıştı.
Benden önce iki tane oğlan evlendirmiş, bu işlerin piri olan babam akşam eve geldiğinde durumu ona anlatmış ve hazırlığımızı yaparak o zamanki arabamızla eşimin köyüne tekrar onu istemeye gitmiştik.Eşimin ailesi çiftçilikle geçiniyordu.Eşimden başka o zaman 4 - 5 yıllık evli olan bir ablası ve 18 yaşlarında bekar bir oğlan kardeşi vardı.O gece aileler tanışmış, kahveler ve çaylar içildikten sonra, babam büyük bir ustalıkla daha önce iki evladında da olduğu gibi lafı ustalıkla toparlayarak eşimi ailesinden istemişti.Şimdiki kayın pederim de aslanlar gibi damat adayını görünce hiç tereddütsüz olumlu cevap vermiş ve iş tatlıya bağlanmıştı. Ben ertesi gün Gökçeada’ya gideceğim için, tekrar görüşmek üzere onları bize davet edip ayrıldık.Eve döndüğümüzde sevinçten sabahı zor etmiştim.
..
Düğün, bayram gibi her tarafta şenlik,
Ümmet bir olmuş, aşıldıkça benlik! ...
..
aklar düştü saçlarıma
dur...öğün sevdiğim öğün
halay çek veda barıma
san...düğün sevdiğim düğün
dert olmayım yar derdine
güven yiğidin merdine
..
Bendeki Bayramlar...!
Duy, duy dinle hadi, bak yar,
Hazin hazin mey kavallar,
Tellendi sazla kemanlar,
Sinemde düğün bayramlar!
..
Düğünlerden düğün var köyümde
Ağlamadan gelen geline bak geline
Davul zurna çınlatıyor ovayı
Gülüp gelen geline bak geline.
Dokuz yıldır düğün yüzü görmedi
Hüzüne, kedere boyun eğmedi
..
Altun burmam var benim
Kollarıma dar benim
Nalbantların içinde
Hasan Usta'm var benim
Turuncu Emine Hanım turuncu
Düğün olur dünbeleği vuruncu
..
Etek giydi bahar
Sözlendi esintilerle
Kiraz mevsimindeyiz
Çiftleşmiş kırmızılar
Alevlenmiş dal
Şarkı besteliyor
Zaman sofasında
..
23 Nisan bizim çocuklar.
23 Nisan hepimizin
Cumhuriyetimizin beşiği
23 Nisan'da kurulmuş çocuklar.
Dünyada ilk çocuk bayramını
Bize veren Atamızı
..
Ömür nerede nasıl başlar,kimle gider kimlerle biter? Ölüm ve Ömür iki yegane dostken biz insanlar neden onların rollerini çalmaya kalkışırız ki?
Ömrü güzel yaşatmak bize mahsusken neden ölüm olup azap yaşatırız birilerine.. Kimdik? Ölüm? Ömür yoksa kocaman bir hiçlik mi? Sanırım artık gitme vaktiydi Ömürden kaçıp ölüme sığınmanın ve yeşile küsüp siyaha yar olma vakti geldi..
Sevgililer,anneler ve temiz kalmış tüm bedenlere selam dursun gidişimde çiçekler ve ölüme ferahlığı bahşetsin annemle yaşıt zambakları …
Ağıtlar olmasın yaşlanmasın gözler türküler okunsun bir bana okunsun bir de masum kalmış tüm kadınlara..
..
Bir kumarbazın kızı,
Başka bir kumarbazla evleniyordu.
Bütün hazırlıklar tamamlanmış,
Düğün günü gelmiş, çatmıştı.
Düğün salonuna davetliler gelmiş,
Saatler geçmesine rağmen,
Damat ve kayınpeder,
..
Düğün
Bedevinin çöle ram olduğu gün,
Bende geleceğim yapalım düğün.
Olmasın kelepçe, olmasın düğüm.
Aşkın şerbetini içtiğim son gün.
..
Bugün düğün varmış
Bayrammış, seyranmış
Benim neyime
Yalnız kaldıktan sonra
Şu koca kalabalık ortasında
Sensiz olduktan sonra
..
Doğan erini sıkışmaktan biri kurtarış yağıyor
Borazani borazanı bu kez sırada ve düşük yapıyor
Masal dünyamız fakir diyene inat bu babacanlık
Medya sırtarıyor gibi bir medya aktörlüğüne as’lık
Sevişmek diye beceriler ayyuka çıkış yükseliyor
Düğün derneği şenlendiren çiftelikler sunuş hokkalıyor
..
Karadeniz’in çayı
Toplanır mayıs ayı
Uşaklar hazırlanur,
Kızlar bekler sırayı...
Oy oy sevduğum
Gel edelum bi düğün...
..