DÜĞÜN ŞİİRLERİ

Gündüzleri can yoldaşımdır
Geceleri sırdaşım
Gölge gibi peşimde
Düğün-dernekte masa arkadaşım.

Yalnızlıktır ‘’en vefalı’’ arkadaşım
Hiç ihanetini görmedim
..

hangi kıyımız daha sığ
dizeleri yüzdürmek için
hangi düşümüz daha mavi
gecenin derinliğinde
fırtınalarda halay
ay ışığında düğün
cambazlığı tan vakti bu işin…
..

Yarının sahibi Allah diye
Dünün ölümü ile sen öğün
Yarın yine doğacak üç öğün
Öğün bu gün ile dündür öldürdüğün...



..

İçinde özel ibadeti olan gün
bugün bayram
bugün düğün
temiz elbiseler giyip koku süründüğün
cuma bugün
cuma bugün
günün mübarek olsun din kardeşim iki gözüm.
..

Yüreğime kondu
Bülbül bu sabah
Garip öttü
Bülbül bu sabah
Neden somurtursun
Gül gül bu sabah
Yarim sen gülünce
..

Herkes çıktı ortaya; dans etti, göbek attı
Kimi çıldırdı biraz; kimi tümden oynattı...

İçkiler geldi beri, kadeh kadeh yuttular
Damat da sarhoş oldu, zor ayakta tuttular

Gelinde utanma yok, bir kırdı ki yuları
..

İçimde yanan ateş
Ufkuma duğun güneş
Canıma can yoldaş,eş
Sensin biliyor muydun?

Sinemde ince sızı
Hislerimin hırsızı
..

Komşu duası




Vaktiyle bir ateşperest, oğlunu evlendirmektedir. Düğün günü çok koyun ve inek kesilir. Et kokuları mahalleyi sarar. Ancak evin bitişiğinde, Müslüman, dul bir kadın, dört yetimiyle yaşamaktadır. Hepsi de günlerdir açtırlar. Kadıncağız, düğün evinin kapısını çalıp, 'ateş' ister. Ancak maksadı başkadır.
“Belki yemek verirler” diye gitmiştir. Adam, kadının niyetini anlasa da, bir şey vermez. Kadıncağız, bir daha gidip 'ateş' ister. Yine eli boş döner.
..

Bir düğün havası çalınmaz oldu.
Bir bayram rüzgarı esmez oldu.
Bir mutluluk kervanı geçmez oldu.
Kulaklarımız paslı,
Camlarımız örtülü,
Yollarımız dikenli değil.
Paslı ve dikenli olan
..

Tabiat anada düğün vardı
Bembeyaz gelinlikleriyle
Donanmıştı bütün çamlar
Aman tanrım bu ne güzel düğün
Her mevsimi ayrı güzel ülkemin
Gökyüzü masmavi,
Güneş öylesine parlak
..

Ayrılıp eski partisindeki görevinden
Yeni parti kuracaklaradır bu sözüm:
“Düğün alayı çıkmaz cenaze evinden”
Parti yeni olmuş, insan eski kaldıkça
Semer farklı eşek aynı eşek oldukça
Mümkün değil derde deva bir çözüm.

..

Düğün salonunun içine daldım
Etrafıma şöyle bir baktım
Şair dostlarımı salonda aradım
Kimse yoktu yalnız kaldım

Kırıldı kolum, kanadım
Beni yalnız bırakmazlar sandım
..

Şu gördüğün yalı, saray, kâşâne,
Dün kimindi söyle, ya bugün kimin.
Ey kendini bilmez, sarhoş divâne
Şu cenaze kimin, şu düğün kimin.

Öleni görür de ölmem sanırsın
Şu musalladaki senin gibiydi.
..

ne zaman bitecek bu hasret?
hangi aynaya baksam
papyonlu takımlarla ben,
telli duvaklarla sen.
nerde bir düğün görsem
orda gelin sen,
damat ben.
..

Bu babamın evidir
Tahtaları kevidir
Tahta çürük mıh tutmaz
Yarim küçük söz tutmaz

Bu babamın yoludur
Yolu neşe doludur
..

Canan

Nice düğün gördüm; bayram yaşadım.
Sensiz düğün bayram sarmıyor canan,
Tutuştum yanarım baştan ayağa,
Kimse dumanımı görmüyor canan.

..

İçimde senin hasretin var yine bugün
Yerlerde sürünüyor gururum
Kuruyan bütün çiçeklerim yeşerdi bugün
Seni özledim.özledim seni kokusuna kurban olduğum
Tüm yasaklarıma genel af çıkardım bugün
İçimde tarifi imkansız coşku
Bütün çıkmaz sokagımda düğün
..

KARİA

Nerdesin..? Karia!
Seni
Tuzlu akdenizde
Selsebil encamıyla!
Arıyorum.
..

Ölümü zalim sanıyorlar
Ama yaşamak zalim
Ölüm allahın emri
Leyla ile mecnunun kavuşma dileği

Ölüm kimine düğün
Kimine zulum gelir
..

Bana gülmeyi unuturdun
Sende ömrün boyunca gülemezsin inşallah
Benden mutluğu esirgedin
Sende hayatta mutlu olamazsın inşallah

Bu beddualarım sanadır
Çarkın oku şimdi senden yanadır
..