DÜĞÜN ŞİİRLERİ

gittiğin gün "gül" "düğün" gibi...
döndüğün günde "gül" "düğün" gibi...

Kimileri yas tutarken
Kimileri düğün dernek eğlenir
Sonra ortam değişir
O düğün dernekçiler
Yas tutarlarken
Önceleri tutanlar
Düğün dernek eğlenir

Sitede düğün var herkes neşeli,
Kimi bol dualı kimi şişeli,
Yaram var mühürlü hem de kaşeli,
Ele düğün garip gönül sen de gül…

ESERİNE BAKTA ÖĞÜN! ...

BAK TA ÖĞÜN,
Eserine BAK TA ÖĞÜN,
ONLAR ŞEHİT ACISI YAŞIYOR,
SENSE DÜĞÜN, SENSE DÜĞÜN! ....

DÜĞÜN BAYRAM
Hayat değil ki düğün bayram,
Bazen komedi,bazen trajedi,bazen dram.
Gençlikte her zıkkımı yer içersin
Cepte para olmaz,kız peşine gidersin.
Yaşlanırsın her şey dokunur,her şey haram.

Ne gelin masumdu artık,
Ne düğün eski düğünlerdendi,
Bir çığırtkanın acı bağırtısı,
Düğün olmuştu şimdilerde adı,
Beyaz ve saftı gelinlik,
Düğüne inat, geline inat,
Konu mankeniydi, zaten damat.

Belgin Turan 30/11/2008

Olmadı, bir sigara yakar.. düğün arabasının önünü keseriz..

Bir sıkıntı çöker içime
Yazamıyor kalemim bile
Gönlümün içi bir yas olur
Bir bayram dügün denk geldikce

Çalar davul zurna dügünde
Hasta beden oynamaz yerde
Neye yarar paran puln olsa bile
Bir bayram dügün denk geldikce

Burhan Kuzu meledi...Reyhanlı'yı eledi.Düğün dernek kuruldu,milletvekilleri kudurdu.Morgta yatar kaç ölü,kalanın bağrı yanmış kiminin kopmuş eli.Ey cahilin oğlu kızı,yokmu hiç vicdanınızda bir damla sızı...Asyacan.....

Düğün davetiyeni okuduğumda şunları söyledim; Aranızda görmekten mutluluk duyacağınız kişilerden biri mi olacağım bende...

Düğün davetiyeni okuduğumda şunları söyledim; Aranızda görmekten 'mutluluk' duyacağınız kişilerden biri mi olacağım ben de...

Mevlana düğün demiş bu maşuk sevgisidir.
Ölüm yok olmak değil varlığın kendisidir.

Yaşım otuz olmadan, saçlarıma ak düştü
Eller düğün ediyor, bana ağlamak düştü

Yârınları düşlersen hidâyete koş bugün;
Günahsız geçen vaktin her sâniyesi düğün...

Zaman rüya içinde, hayat ki efin tefin:
Doğum, düğün, boşanma ve apar topar; defin! ..

Oba velisiz olmaz, düğün delisiz olmaz
Her deyiş deyiş değil deyiş Alisiz olmaz

Bize zulüm zalimlere düğün...
Dünya kovuyor bizi her gün

Korkusu Hak olanın semtine uğramaz gam
Rahim'in kokusuyla göçene düğün bayram

Annenin evladı unuttuğu gün
Kimine ağlamak, kimine düğün

Ömrümün köşe başları, doğum düğün ve ölüm
Köşe başlarını tuttum, geleceksen gel gülüm.

Kan damlamış düğün davetiyelerine,
Yahudiler domuz yemez, insan kanı.

29 Mayıs’ta çözüldü asırlık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı bin yıllık düğün.

Yurtta deprem oluyor dışarılarda düğün,
Bu ne bitmeyen kaos? Bu nasıl bir kördüğüm?

29 Mayıs’ta çözüldü bin yıllık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı şanlı bir düğün.

29 Mayıs’ta çözüldü asırlık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı bin yıllık düğün.

Düğün, bayram gibi her tarafta şenlik,
Ümmet bir olmuş, aşıldıkça benlik! ...

Etek giydi bahar
Sözlendi esintilerle
Kiraz mevsimindeyiz
Çiftleşmiş kırmızılar
Alevlenmiş dal
Şarkı besteliyor
Zaman sofasında
Büyülenmiş yaprak kurdu
Asılıyor yelkovana sıra dışı
Donuk kan

Gün olur düğün olur
Herkes neşeli ve huzurlu olur

damadın amcasının oğlundan
gelinin dayısının kızına
bir yüzük takılmıştır

Bulutlar silkinir, çiçekler düşer
Papatya tarlası olur toprak, taş…
Konfeti yağmuru saatler sürer
Düğün biter, erir kar, yavaş yavaş…

Masmavi bir deniz, Işıl ışıl bir gün;
Sanki yeşil ufak köyde var bir düğün,
Tüm insanlar şanssızken bir bana gülmüş talih,
Gözlerini açtığın günde,sevgilinim bugün…

Yarından dünü çıkardım elde gene dün kaldı,
İyiyle kötüyü çarptım arkamda bir ün kaldı.
Dakika saat saniye dört mevsimde dört işlem.
Düğün mü bu seyran mı bilmediğim gün kaldı…

Halim de keyfim de yok ki bugün
Karnım ac yemedim hic bir öğün
İcimden gelen sesleri duyyorum.
Sanki aclığıma davet ediyor düğün

Düğün aşında bir kaşık tuz misali
Damaklarda tat iksiri bizim lafımız
Biraz şehriyeli, biraz laubali
Aşurenin bir benzeri bizim lafımız

Bilmiyormuyum sanıyorsun bana oynadıkları oyunu,
Gece gündüz düşünürüm hepsinin sayarım soyunu,
Nerede bir düğün görsem aklıma gelir alçak oyunu,
Bilmiyormuyum sanıyorsun bana oynadıkları oyunu....

düğün var gibi
serçenin sarayında
mutluluk sesi

Gönül mızrabını çal, nesrin bittiği yerde
Şairleri haykırsın bu milletin her yerde
Şiir gecesi bugün, mezire’de düğün var
Mısraların dilinde, ‘ülkü’ kalmasın yerde…

Hem yarın hem de bugün,
Olsun bayramla düğün,
Allah'tan diliyorum.
Kimse olmasın sürgün.

İki çenekliler sınıfının
Düğün çiçeğigiller familyasından
Bir şakayık türü.
Sarhoşluğu veya

Yürü diyor gönlüm
Bu senin düğün günün!
Gitmiyor ayaklarım,
Bu öyle bir kördüğüm!

eve gelmedi
düğün dernek bilmedi
yüze gülmedi

Müminler için ölüm,
Bayramla düğün gülüm,
Vuslat olduktan sonra,
Savrulsun göğe külüm.

Ey siyasi partiler
Gençlik elden gidiyor
Bakın şimdi katiller
Düğün bayram ediyor

İçerdeki yetmedi uzaktan geldi bir bir,
Ahkam keser oldular yaban aymazlarımız.
Kadın erkek yan yana birbirine karıştı,
Düğün yeri gibi cenaze namazlarımız! ..

Bir yanda depdebe, düğün eğlence,
Bir yanda şehit böyle taşınır ölünce,
Bir de bana küfürbaz derler görünce,
Gel dilime geleni tut bakalım tutabilirsen

Gülleri koklamaksa niyetin,
Dikenleri, görüş günündür!
Laleye dönmüşse gönlün,
Ölümün, düğün günündür!

Ellerle gelen düğün bayramdır,
Topyekûn savaş da öyle bir şey,
Vatan uğrunda ölüm bayramdır,
Binlerce şehitler de öyle bir şey.

Pazartesi yeni bir gün
Bir gün yirmi dört saattir
İster hüzün ister düğün
Önemli olan sıhhattir