o akşam kahvelerde
Neşet'den türküler çağrılır
'seher vakti çaldım yarin kapısın
baktım yarin kapıları sürmeli
hoş bulmadım otağının yapısın
çıkageldi bir gözleri sürmeli
aslanım eller eller,
kokuyor güller güller
ne bilsin eller eller
perişan hallerim'
söylenir
'çekilmez gurbetin cefası bülbül
bülbüüül heyy! '
dinlenir
'-Bağa gel bostana gel
dile gel destana gel
eğer anan salmazsa
yalandan hastalan gel.'
hüzünlenilir
'-şu garip halimden bilen işvelim nazlım
göynüm hep seni arıyor neredesin sen
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
göynüm hep seni arıyor neredesin sen
sinemde gizli yarayı kimse bilmiyor
hiş bir tabib bu yaraya melhem olmuyor
boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
göynüm hep seni arıyor neredesin sen.'
neşelenilir.
İbrahim ÇelikliKayıt Tarihi : 21.3.2007 09:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Neşet söylerdi
.
Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kusur
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır
Köyünden kopup gelmiş adına şehir dedikleri gurbet ellerine herkesin gönlünde gizli bir Zahide'si vardı düşünürdü...Hüzünlenirlerdi. Ağlardı...
Şiirleriniz yarım asırlık bir devri anlatıyor.Şiirlerinizi okudukça bir belgesel seyrediyor hissine kapılıyorum. okudukça yeni birşeyler hatırlayıp yeni birşeyler keşfediyorum sayın Çelikli .
Gül yastığa baş goydum ben
Gız seni gelcesin diye
Sol yanımı boş godum ben
Daş üstüne daş durur mu
Yar üstüne yar olur mu
Yar üstüne yar sevenin
İki yakası bir olur mu...'
Dostlukla....
müzeyyen başkır
TÜM YORUMLAR (5)