I
eskimiş günlerin
sinsi ve muğlak duruşunda
alevlenen bir kadın bedenini andırırken gökyüzünde ay
kopabilse geceden düşecek şimdi
mavili yeşilli
hiç bitmeyecek rüyalarınıza
kim diyebilir böyle cüretkar
işte bir kahin ya da Asurlu bir tüccar
gömütlerinize iyi bakın geçmişinizi değiştiremiyorsunuz
ben içimde gezinilen
yolların kenarında kalmış bir iz taşırım
yüzümde
her sebepsiz ölümün acısını bitmez bir kaderle birleştiririm
yok tanrı değilim
çok uzak bilinmezliklerden de gelmiyorum
korkuyorum
yarı meczup bir rüzgarın
parlak saatlerini donatırken
çöl ruhundan esinlendim
ıssızlığın en sıcak
en çıplak rengiyle boyandım
sizi tanımladım göğümde geziniyorsunuz
kadın kadın geziniyorsunuz
II
kaçamak bir bakış pencerelerden perde arkası
size neyi anlatır
bir aşkı kaş altından keskince
bir ölümü bir kini
gülmek ya da ağlamak arasında kalmış
büyümenin orta yerinden koparılmış sevimliliğin
bir hiç buharıyla buğulanışını
III
çok yorgun görünüyorsunuz geceden
taş döşemeler soğuyor içinizde
kağıtlarınızı kusun zayıf bir ümide kapılıp
karmakarışık havaya bürünün su kütlelerine
yaldızlı ıstıraplar boşluğa dönüyor
kadın gülüşleri boşluğa dönüyor
bu müthiş icadını kullanın
büyüsünü peşinde gezdiren yazının
IV
uğradım Perşembe sokaklarınıza her şey zevkten tükendi
Yunus YakupKayıt Tarihi : 26.6.2005 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!