Yeknesak günlerimizden şikâyetçisin
Biliyorum
Şükür halimize
Hasta falan değiliz
Öyle “sinirsel kusmalarımız” yok
Güneşimizin önüne gri, esmer bulutlar
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Değerli Zeybek Hocam, büyük emek verip satırlara döktüğünüz bu harika çalışmanızın günün şiiri seçilmesi dolayısı ile sizi ve şiirinizi gönülden kutluyorum...saygı ve selamlar.
Hikayesiyle, ifadesiyle kaleminize özgü güzel çalışmanızı ve aldığı başarıyı kutluyorum sayın Mustafa Bay, saygı ile..
Irmak Rehavetinde Günler
Rahat ve huzurlu bir akış içinde olmak en güzeli.
İlkbaharların çağıldayan akışına kapılmak, olsa olsa heyecan veren bir kabarma olur.
Hafif bir yelin rüzgâra dönüşmesi, azıcık fırtına olması ve tekrar sakinleşmesi gibi…
Hayat tamamen yeknesak değil. İstesek de yine olmaz. İç âlemimizde bile tekdüzelik olmadığına göre.
Her şeyde bir ahenk var, ancak bu ahengin akışında zaman zaman coşkuların olması da yine tabiatın özünde var.
O zaman, gerçekten neden şikâyetçi olalım ki?
“Şükürler olsun” yetinmeyi bilenlerdeniz.
Bize ait çok güzel bir felsefe, yaşama biçimi ve kabullenişti.
Bizlerde var, dediğim gibi.
Ancak yenilerde?
Griliklere meydan verecek sinirselliklerimiz pek fazla olmadı. Güneşimize engel olacak şeylere yer vermedik.
O güneş ki, ışıltısıyla, sıcaklığıyla, iç açıcılığı ve karamsarlıkları dağıtıcılığıyla tek kanatlı penceremden dolduğu zaman, lavanta serinliği doyurur ruhumuzu, gönlümüzü.
Düğüme de, düğme de sensin. Çözecek de, ilikleyecek de sensin. Yeter ki, pencereni açık tut. Benim gönül pencerem hep açık.
Böyle olmasaydık, tıkandığımız yerde, nefesimizin tükendiğini hissettiğimiz yerde, kendimizi birbirimize bırakmazdık. Kumların sıcaklığına bırakırcasına, hayal de olsa, gevşeyip serilmezdik.
Her şeyin zamanı var.
Ne kadar ağır da olsak, ne kadar geç kaynayan kazan misali de olsak, coştuğumuzda zeybeğin âlâsını oynarız.
Mevsimsiz yağan yağmurlar, belki de gözlerdeki kederlerin temizleyicisi, dertlerin ilacıdır.
Bizim pınarlarımız kurumaz. Deryalar kadar engindir. Bedenimizin de çok büyük bir bölümü su olduğuna göre “su” mucizevî bir bileşiktir.
Bir damlası bile yerine göre bir hayata bedel.
Düşen her damlayı bir ilaç, bir derman, bir çare olarak görmeli.
Bizim, birbirimize her akışımız yokluğumuz değil, bütünleşerek çoğalmamız, yeniden hayat bulmamız içindir.
Bizim birbirimize her akışımız ölümsüzlüğümüzdür.
*
Serbest şiirin ustası, hece şiirinin en hası Mustafa Bay Bey kardeşimin kaleminde hayat bulur.
Her bir kelime, her bir dize ve her bir imge, her bir tasvir o kadar yerli yerinde kullanılır ki, onun şiirinde, ne bir fazlası olur kelimelerin, ne de bir eksiği…
Ahenkte ise yine en iyiyi yakalamayı bütün şiirlerinde başaran usta bir kalem, değerli Mustafa Bey.
Şiirle uğraşacak genç kardeşlerime her zaman tavsiye ettiğim değerli şair arkadaşlarımdan biri.
“Örnek alınacak şair” diye içtenlikle ve tavsiye etmekten gurur duyduğum bir kardeşim.
Şiirlerinde Türkçemizi tertemiz kullanan; deyimleri, vecizeleri ve kültür unsurlarını da yerli yerinde ve temel taşı olabilecek şekilde kullanabilen ender arkadaşlarımızdan Zeybek Hoca.
Şiir bütünlüğünü mükemmel yakalayan bir şair.
Her bir şiiri “Günün Şiiri” olmayı her daim hak eden güzellikte ve kalitede.
Bence Antoloji’de geç kalınmış bir değerlendirme.
Çok daha önceleri “Günün Şairi” seçilmeliydi.
Bence yılda en az birkaç kez seçilmesi lazım.
Değerli Mustafa Bay kardeşimi her zaman takdir ettim ve yine takdirlerimle kutluyorum.
Seçici Kurul’a teşekkürler.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Dostça ve sağlıcakla…
Hikmet Çiftçi
21 Nisan 2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Hani serbest müstezat diye bir şiir türü var ya bence bu şiir bu nazım şekline yaklaşmış biraz daha üzerinde çalışılsa olurdu
Düğme
………
Unutma ki su dediğin
Harika bir bileşiktir
Yoksa biz aktıkça birbirimize
Ölüp ölüp dirilmezdik
Dirilmezdik…
Bu şiirin hikayesi:
“Duruma, şartlara göre değişir elbet. Kimi zaman “değerli bulduklarımızın” üstüne kırk düğüm atarız… “Ya yoksunluğunu” çekersek diye… Kimi zaman da “düğümlenen biz oluruz…” Ne acımız çözülür paylaşılır, ne sevdamız… İşte öyle anlarda “son düğmeyi” çözüp açana döneriz. Kendimizi emanet edebileceğimiz başka biri yoktur, o değeri biz verdiysek, vardır nedeni… Yeter ki güvenin, güvenilir olun… Ne unutun, ne unutturun…”
Şiirin hikayesi duygu farkındalığımı etkiliyor:
Şair,kırk düğüm atıyor değerli bulduklarının üzerine,ya kaybedersem, ya yoksun kalırsam.. diyor ya,
Suyla hayat bulduğunun farkına varıyorum
Umarım hayat boyu dudakları susuz kalıp kurumaz
Günün şiirini kutluyorum
Mustafa bey Antolojide günün şiiri seçilen Düğme adlı çalışmanızı ve sizi canı gönülden kutlarım.Yüreğinize sağlık başarılı çalışmalarınızı okumaktan mutluyum şiiriniz için sizi tekrar canı gönülden kutlarım. Başarınız daim olsun tebrikler. Saygı ve sevgilerimle.
''Ben buradayım sevgili okuyucu,sen nerdesin...''
Soru Oğuz ATAY'ındı...
Kısacık girme olanağı buldum Antoloji'ye.Oğuz Atay'ın yoklamasında bulunmak için gelmiş gibi.
DÜĞME,olanca albenisiyle Günün Vitrini'de duruyor.Harika bir raslantı bu benim için.
Değerli Kardeşim/Dostum Mustafa BAY'ı en kutlamamız gereken bir zamanda yalnız bırakmak bir yana,üzüntüsü sürer giderdi bende.
Neyse ki direkten döndürdük...
''Uzaktan bakınca bütün insanlar birbirine benzerler,der Münap MİYOPOĞLU.
Öyle de...Ya 'son tahlilde' birbirine benzeyen insanların yazdıkları da öyle midir?
Örnekçe Mustafa BAY'ın yazdıkları hiç kimselerinkine benzemez.Daha özgün yazar,daha somut imgeler yerleştirir şiirine,daha net bir poetik duruştadır.
DÜĞME de öteki düğmelere benzemeyecek doğal ki.
Ve bu yönüyle ötekilerden ayrık bir estetik/yazınsal/lirik ayrıcalığı sahiplendiği için bu DÜĞME burada duruyor.
Değerli Dostum Mustafa BAY'ı içtenlikle kutluyor,daha büyük başarılarla ünleneceği günleri ivedileştirmesini gönülden diliyorum.
Sayın Seçici Kurul'a teşekkürler.
Nicelerine.Erdemle.
'DÜĞME' Başlığı kadar içeriği de özgün, zengin ve capcanlı bir şiir...
Çorak topraklara, dokunduğu yerlere, uğradığı vadilere hayat sunan
Nehirler gibi coşkun-bereketli, özlü MISRALAR...
GÜNÜN ŞİİRİ seçilmeyi fazlasıyla hakediyor!.
Müstesna kalem sahibi Mustafa BAY / ZEYBEK HOCAMI, içtenliğimle kutluyor, SAYGILARIMI SUNUYORUM / M.YAZICI
'açık tut o son düğmeyi';
gözlerini...
kapatabilirsin geride kalan her şeyi.
Gerçekten de çok mutlu oldum. Mustafa hocamın her şiiri gibi bu da günün şiiri olmayı sonsuza kadar hak ediyor. Kendisini buradan bir kez daha kutlar, değerli Antoloji seçki kuruluna çok teşekkür ederim.
Önceki yorumu da buraya eklerken değerli hocamı saygıyla selamlıyorum.
Suların kaynağı farklı olsa da, bir yerlerde birleştiğinde, güçlü ve dayanıklı bir ırmağa dönüşür...ve denize akar, gider. Ve o deniz, uzakları yakın eder, sevenleri buluşturur. Yeter ki istensin.
Zor günler geçirebiliriz. Hatta geçici bir karamsarlık sarar ruhumuzu. Eğer doğrulara inanarak, güvenli bir liman oluşturursak, o deniz bize yeter, artar bile.
Ve şairin dediği gibi: Ne unutun, ne de unutturun...işte o zaman son düğmeyi emanet edebileceğimiz kişiler olur; paylaşabileceğimiz, dinleyebileceğimiz...
Kalıcı bir eser dökülmüş değerli Zeybek Hoca kaleminden. Kendisini gönülden kutlar, sayfaya saygılarımı ve sevgilerimi bırakıyorum...++
Bu şiir ile ilgili 134 tane yorum bulunmakta