Dudaklarım Şiiri - Rıdvan Cankiç

Bugün sana dudaklarımı yolluyorum.
Kargo ile de gelebilir,
Bir rüzgâr ile de gelebilir,
Ya da bir yağmur ile.
Ama bak uyarmadı deme sakın!

Hiç söz dinlemezler.
İlk yapacakları şey hemen yere düşüp
Ayaklarının dibinde belemek olacaktır.
Çünkü orası dünyanın en güzel bekleme yeri.
Sonra sen “kalksınlar” dersin ama dinlemezler.

Senin ayak bileklerinden başlar
Sana söyleyemediğim sözleri ilk önce öperek
Sonra fısıldayarak söylerler
Sonra ayak bileklerinden tırmanır dudaklarım
Nereye mi?

Nereye olacak taaaaaa baldırlarına kadar çıkar.
Oradan da diz kapaklarına
Dünyanın en güzel yeri olduğunu hissederek
Orada bir ömür geçirirler
Sonra sen “Kalk yerden çabuk”
“Koltuğa otur da konuşalım” dersin.

Dedim ya söz dinlemezler diye
Yanında değilim ve diz kapağının üzerimde,
Dudaklarımın konuşmasını dinliyorum.
Sonra alırım dizlerinin üzerinden dudaklarımı
Saçlarının arasına fırlatırım.
Ve karışmam sonra olacaklara

Oradan inmeleri onların cesareti ile ilgili.
Bir yandan öpecekler saçlarını,
Bir yandan fısıldayacaklar saçlarına,
Birazcık nefesinden hırsızlık yapacaklar.
Sonra o yuvarlak, o kusursuz,
O muhteşem omuzlarının düşecekler

Omzunun arkasına kadar bir gezegen sanıp
Orada yaşlanmayı dileyecekler.
Sonra elbisenin askısını bile kıskanacak dudaklarım
Belki öbür omzunda başka bir hayat vardır diyecek,
Ve biri sağ omzuna tırmanacak dudağımın,
Diğeri de sol omzuna.

Seçim yapamayacak ikisi birden.
Arada kalan gerdanın öpecekler,
Sağlı sollu ve de ıslak ıslak.
Dünyanın en güzel boynu,
Dünyanın en güzel saçlarına
Ve omuzlarına eşlik ediyor,

Ve bütün güzelliğini koruyan,
Ve saklayan kıyafetine kızıyor dudaklarım.
Sonra alt dudağım sesleniyor üst dudağına,
Boynunun bir ucundan bir diğer ucuna…
Aslında “burada yaşayalım” der alt dudağım.

Ama dinlemez onu üst dudağım.
Aşağıda buluşalım der ve ATLAR!
Gerdanının tam ortasından başlar,
Öperek aşağıya kaymaya.
Üst dudak çok üzülür,
O atlayıştan sağ çıkmaz diyerek.

Peşinden gider, intihar zanneder bu atlayışı.
Sonra elbisenin en karanlık yerinde kaybolur.
Daracıktır orası, sıcaktır ve de yuvarlak.
Omuzu gibi değildir burası
Diz kapağına da benzemez

Çözmeye çalışır, tırmanır sağa doğru
Gider, gider, gider,
Yusyuvarlaktır, tıpkı boynun gibi
Hem sağı vardır, hem de solu
Tıpkı omuzun gibi yuvarlaktır

Bir sağı vardır, bir de solu
Alt dudak üst dudağa seslenir,
“Ben burada yaşıyorum” der çığlık atarak.
Alt ve üst dudak kararını vermiştir
Yaşanacak ve öpülecek en güzel yerdir burası

Diz kapağından sonra,
Boynundan sonra,
Omuzlarından sonra.