Kuran’da hiç arama bulamazsın yozunu
Cehaletin, fitnenin zerre kadar tozunu
Billur gibi tertemiz ehli iman özünü
Kurut deme, destur al, dudağını mühürle
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Uleman kim, ulun kim, icazeti kim verdi
Uykunda gıdıklamaz müslüman kulun derdi
Başımdaki bir metre bezim seni mi gerdi
Çaput deme, destur al, dudağını mühürle
Delik deşik edilmiş imanla burgulayıp
Ayaklara dolanan tuzaklar kurgulayıp
Cevaplar belli iken haince sorgulayıp
Yanıt deme, destur al, dudağını mühürle
Güzel bir şiiirdi, tebrikler şaire...
kutlarım ,saygılar
Sn. Pakdemir kardeşimizin Kur'anın emirlerine karşı olanlar için yazdığı şiiri beğeniyle okudum.. Bu şiirden rahatsızlık duyanlar olacaktır.. Fakat, başkalarının keyfi için dini duygularımızı karartmanın anlamı yoktur.. Yüreğine sağlık.. Şiiri tam puanla kutluyor ve listeme alıyorum.. selam ve saygılarımla. Ahmet B. ÜNAL
Neden insanlar bu kadar sıkıştırılır ve neden böyle bir şiir yazmak zorunda bırakılır değil mi? Böyle bir durumun kazanan tarafı da olmaz. Ne taraftan bakarsak bakalım, bu durumlar milletin bağrında yaralar açar. Ortamı gerer ve daha güzel şiirler yazılmasını engeller. Sonuç olarak; 'hak etmiş ki yazılmış' diyebiliriz. Doğrudur da... Ama diyorum ya, her kimse bu zat, keşke o yanlışı yapmasaydı da hak etmeseydi. Güzel ve etkili şiiri ve yazarını kutluyorum.
'kişisel görüşümü belirteyim herkesin inancına saygılıyım ama başörtüsünün siyasete alet edilmesine helede buna kadınların çanak tutmasına karşıyım...'
Tebrıkler efendim
samımı duygular güzel siir
Gerçekten güzel bir taşlama Mücella hanım.
Örtüler kişinin kendi inancına bağlı. Hiç kimse inancından dolayı kınanamaz.
Kutlarım efendim. Sevgi ve saygılarımla.
Müthiş bir şiir,bir hiciv...Eminim ki duyarak yazılmış;duygular sadece kelime olarak verilmemiş,kelimelere yüklenmiş.Taşıyacağından ağır imgeler kelimelerin sözlük kısırlığını silkip atmış.Çok beğendim.Kaleminize kuvvet,ilhamınız bol olsun.Tam puanla kutluyor ve ayakta alkışlıyorum.Saygılarımla...
Kuran’da hiç arama bulamazsın yozunu
Cehaletin, fitnenin zerre kadar tozunu
Billur gibi tertemiz ehli iman özünü
Kurut deme, destur al, dudağını mühürle
Kalemin daim olsun hic susmasin güzel yürekli kadin...Tebrikler...
Sizi ve dost kalemleri kutluyorum...Memleketin havasına uygun dörtlükler yazılmış.Umarım mesaj yerine ulaşır.
Recep Uslu
Bu şiir ile ilgili 128 tane yorum bulunmakta