Bütün yangınlarda acı
Ve her doğumda sancı
Soyunuk bir âvâzla bağırır ağız
Fırtına sonrası manzara; akıl başa
Sorgular yürek, aşka inancı
Her vakit aralığında
İsimsiz kahramanlar doğar, ölür
İşi yemek içmek olanlar göremez, kördür
Bir hak aşığını tasavvur edin ki; her haksızlığa
Kılıç çeker, savaşır, ölür dirilir yine ölür
Onu, vakti geldiğinde görecek olan
Yüce Yaratan (Allah c.c.) görür
İçilecek su, toprağı yalayıp gelmeli
İçinde ezelin hatırası, ebedin hikayeleri
Ve sürüklenip geçtiği yollarda
Buram buram kokan güller
Çiçek açan yamaçlar
Meyve veren ağaçlar
Başında ya Erciyes
Kaçkar yada Ağrı
Ulu dağlar gibi
Taçlar olmalı
Beyitler dizelim, hadi şimdi;
Yangınları söndürdüğümüze
El ele tutuştuğumuza, yılmadığımıza
İsyan edip umutsuzluğa düşmediğimize
Elemde, kederde, acıda, tatlıda biz bize
Bütün bozgunlarda, göz göze, diz dize
Velev ki, Rabbi Teala diyecek;
“Yiyin için fakat israf etmeyin..”
Maşallah, ne mutlu size
Azizim.,
Rahmete müstahaksak eğer
Arkamızda “Rabbi yesir’e” namzet
Huda’ya ellerini açmış, duâgû
Muhtaçlar olmalı...
(değil mi?)
09.06.2009
Mehmet Sani ÖzelKayıt Tarihi : 9.6.2009 18:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Azizim., Rahmete müstahaksak eğer Arkamızda “Rabbi yesir’e” namzet Huda’ya ellerini açmış, duâgû Muhtaçlar olmalı... (değil mi?)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!