DUA VE DAVA
Ben bulut olsam
Sabahları Mekke'de
Öğleleri Medine'de
Ve o denizin üstünde durup akşamları,
Bir kutsal süzgeçten geçirerek ruhumu,
Aşk ile temizlerdim.
Mescid-i Aksa'nın üzerinden her geçişimde
Dayanamaz yağardım.
En ince poyrazlara bir niyet yazıp
Savrularak hayat gibi aşk gibi
Dayanamaz yağardım.
Ben bulut olsam
Başka bulutlara benzemez,
Hep aynı resmi çizerdim gökyüzüne.
Gökkuşağından uzak durup
Kendi gökkuşağımı yaşardım;
Kendi çizgimde,
Yılgın gönlümün çeperinde.
Beyaz kar tanelerine yüz vermez,
Nar taneleri katarak gözlerime,
Kimsenin bilmediği ülkelere
Dayanamaz yağardım.
Tutsakken özgür olurdum,
Sonsuz maviliğin kucağında.
Ve dayanamaz yağardım.
Ben bulut olsam,
Genlerime işleyen bu ıztırabı
Bir şimşeğin sırtına yükleyip
Cennetten dünyaya sürgün edilen ruhum için
Bir şerbet içip kendimden geçip
Çakar, çakardım.
Mest olup sihirli dünyalara dalınca
Durulurdum ancak.
En öte gerçeklere dalardım sonra;
En öte beklentilerime aldanmadan
Uçsuz bir dinginliğe erer,
Dayanamaz yağardım.
Ağlamak, yağmak olurdu;
Aşk, güneşe sürüklenip yanmak...
Yani güneşe,
Merhametten erittiği kalbimi,
Akdeniz'in tam orta yerinden
Kaptığım keşfedilmemiş hüzünlerle birlikte,
O daralan kalbimi sunardım.
İşte o an dayanamaz yağardım;
Tropik bir titreyişle...
YUSUF GÖKBAKAN
Kayıt Tarihi : 8.2.2018 02:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!