Dua M Şiiri - Erol Dal

Erol Dal
363

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Dua M

Belki bir duanın eseriyim,
Atalarımdan edilen hayra doğru;
Serpileceğim.
Belki bir kahrın tohumuyum,
Leş kargalarına atılıp
Çürüyeceğim.
Belki de bir soysuzun dölüyüm,
Kadehlerine dökülüp,
Gideceğim.

Sonsuz mekânların farkındayım da,
Çınlıyor sapaklarda sesim.
Estikçe yelkenimden yel,
Ateşe doğrulduğumu anlıyorum.

Ufkumdan çekiyor sıcak,
Soğruldukça soğuyorum.
Korktukça yokluğun tenime dokunuşları beliriyor gözümde;
Dibime ulaştıkça korku, sara nöbetleri gibi sarsıyor
Vardıkça uzuyor, uzadıkça kaçıyor ateş önümden
Uyuyorum…

Bir Nur geliyor,
Nur içinde Nur doğuyor,
Ufkumda parlıyor her şey birden,
Bir tek ben görüyorum beni,
Yelkenlim eriyor,
Sınırdan giriyor kimliğim…

İçindeyim ateşin…

Öyleydim aslında yoktu insandan farkım ve senden afakım.
Her yanımda şeytan vardı,
Soysuz aşkların kalleş ceremesini kusardı

Sen, ey gafil arkadaşım!
Uyanmalısın artık pusulaca.
Vahşete perde olan gaddarların dergâhından
Sıyrılmalısın hızlıca.
Koşmalısın yükseğe daha da yükseğe.
Bilmelisin ki,
Uçabilmeyi öğrenenler kalacak bu tufandan geriye.

Benimle dolmalısın gökyüzünde akan nehirlerin içinden,
Arınmalısın sana ait sandığın her bir zerdeden.
Baharı dağ eteklerinde karşılamalı badem, badem açarak;
Kırpılmalısın yıldızların içine sayılarak.
Berrak safiyetler dolmalı artık,
Kahırsız ve siyahsız bedenler giymeli bizi;
Enselerimizden esmeli rüzgâr ağlayarak.

Yağmalıyız sonra, nice sonra…

Tohumlar dökülüyor ağzımdan, gagalarına kuşların.
Kartalın kursağından göle düşüyor aslım.
Sana kalan,
Islanmış, yamasız astarım.

Aslımdan sıyrılınca,
Sende ol burada.
Birazdan;
Susamış bedenler de girecek suya…

Ufalanacak sonra yıldız ışıklarından
Adedince ektiğin.
Çöl içinde zerrelere kavuşacak köklerin,
Savrulacaksın yeni hasatların başaklarına
Çoğaldıkça doğacaksın
Doğdukça çoğalacaksın.

Kurumuş sahraların vahası olmak başkalarının işi
Sen aslında yanacaksın arkadaşım.
Benzeyecek sana her kum tanesi içindeki zerre.
Yandıkça arınacak,
Arındıkça yanacak,
Sır kadar kavrulacaksın.

Soyun, soyundan arkadaşım.
Masum sandığın her bir terk ediş özünden,
Dehşetli günahların, görünen ucudur aslında.

Beni besleyen çimen kokan dağların koynuna saklanıyorum bugün.
Gel.

Ey kahpe şeytan;
Sen de çekil artık sahneden,
Boru çaldı,
Ses duyuldu derinden.

Ya Rabbi;
Varlığından başlar yolculukların aslı, varmak için yine sana.
Varlığımdan sandığım her külli şey senindir.
Kül den noktaya kadar her şey dâhil.
Senindir akşamın esen yeli, sabahın seheri
Senindir zerrelerin aktığı karanlıklar
Senindir sana dönen tüm ışıklar.
Rab sensin, Nur sensin, Kaynak sensin.
Senden gayrı yok ki kimi seveyim.
Her bir zerrede doğur beni.
Amin…

12/03/2006/Mekan

Erol Dal
Kayıt Tarihi : 13.3.2006 07:04:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Erol Dal