susuz kalmış
çatlamiş dudakla
kurak toprak dua ederken göğe
küskün,
yalvarışlarda bir çiçeğin gölgesi
yansımış kayanin ücra köşesine
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
dua'ya duran çiçek
titrek kuru bakışları
zamansız mevsimlerde
bükmüş boynunu, ölümü beklerken
kurak toprağın çatlamış dudağında
Yüreğinize sağlık
Hasretle, özlemle kavrulup çatlayan yüreklere berrak bir su damlası tadında bir şiir! Günün yorgunluğunu, uyku öncesi saatleri, böyle güzel şiirler eşitliğinde uymak, güzel rüyalara da vesile olur umarım! Müthiş bir yürek… Yürekte duygu dalgaları yoksa, bu tür mısralar dökülmez/dökülemez kâğıda… Şiir yazan yüreğini okuyan biri ile mutlu, güzel yarınlar dilerim Taylan! İyi ki varsın! Selamlar…
Yine de...Herseye rağmen ona tutunmayı hakediyor hayat. Bunu sağlayan , rengarenk dallarla dolu çünkü.
Görmek, görmeyi istemek yeterli. Hayat bunu hak ediyor, biz de...
Tebrikler Sn Uzar...
Bir insan bir çiçek de yaşam bulur,bir çiçek bir insanda ölümü… sen ben o,hayatın içinde
Düşünsek de düşünmesek de
Duysak da duymasak da
Görsek de görmesek de
Dokunsak da dokunmasak da
Hissetsek de hissetmesek de
Her birimizin yaşadığı,yaşayacağı…
ölmeden önce ölmek ne kutlu… !
Sevgiyle,güzeldi okumak yeniden…
Şiirlerin bir yazılış hikayesi vardır. Çoğu zaman muhatap olan, en güzel çiçeğe benzetilir ve o çiçeğe seslenirmiş gibi dizelere dökülür. Dua çiçeği de böyle bir efsane gibi şiir severlerin önüne sunulmuş. Yüreğinize, emeğinize sağlık.
V/akitli yada v/akitsiz bekler insan!..
Vaktin sahibinden kendini, kendiyle konuşabilmesi için ya bir çiçek ya hiç olmak için.
Sevgili şairim
Yüreğinize sağlık enderin sevgi ve muhabbetlerimle hoşça bakınız zatınıza efendim
Çiçek; ümit ediyor, hayal ediyor, dua ediyor
ama
Yorgun, bitmiş ve ölmek üzere...
tebrikler
Dua gayret gerektirir.
Ana dilinde yapılır.
İnsan ellerini önce kendi kalbine, sonra semaya açar ve Allaha; ben bu ellerle ne yapılacaksa yaptım başaramadım, yetmedi, şimdi ellerimi sana açarak senden diliyorum demesidir.
Dua, dillerimiz ile söylediklerimizden önce, ellerimiz ile eylediklerimizdir.
Ardından elimden tut Yarabbi demektir.
Güzel şiirinizde ki deruniliği kutluyorum.
Halit Korkmaz
Naçiz
Zorlarımızı açan anahtarlarımız, dualarımız...
Gönül sesinizden kaleminize,
Kaleminizden nice şiirlerinize Üstadım,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
Selam ve saygılarımla.
Her çiçek bir şiir hakeder ....
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta