Seni bu ayrılık beni, bu hasret bitirir
Hangi dağın hangi yamacına yaslansam
Sen olur bütün rüzgarlar,
Firariyim, Eşkiyayım aşktan yana
Dal ne zaman çiçeğe durur bilirim
Hangi mevsim hangi çiçek güzel kokar bilirim
Hangi yol hangi kavuşma mekanı sen'lenir... Bilemem
Ne zaman inceden bir türkü söylense
Bütün nameler senin adınla başlar içimde
Ben ne zaman bir adım atsam, sen iki adım öteye düşersin
Susuzluk desem sahralar derya olur sanırdım
Denizler, deryalar yol olur sanırdım
Şimdi hüzün kokan bir masada sensizliği kutluyorum
Şarabıda kederide sensiz içiyorum
İnceden bir keman çalınır bu meyhanede
Arap şükrü bildiğin gibi ciğerimi dağlıyor
Müzeyyen senar ‘’benzemez kimse sana ‘’diyor
Zeki müren ‘’gözlerin doğuyor gecelerime’’
Ve Ferhat göçer ‘’Cennet’’ diyor eğer varsa biryerlerde
Benim dilimede Kıraçtan ‘’Yıkık’’ mırıldanıyor
Yıl dönümü şarkıları böğrümde hançer gibi
Soluğumu kesiyorsun nefesimi tüketiyorsun
Ama bir o kadarda bana ömürsün
Her eylülde isyanımsın her Eylülde fermanım
Şiirimsin yıl dönümlerinde kayıp sevdalar durağında
Her 24 eylülde her 24 saatte
Yağlı urgan gibi boynumdasın
Yinede Duamsın Duamdasın..
‘’Al Ömrümü Koy Ömrümün Üstüne
Senden Gelsin Ölüm Başım Üstüne’’
Nurettin PEKTAŞ 24-09-2014
Nurettin PektaşKayıt Tarihi : 30.9.2014 18:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir hece tutkunu olarak serbest vezinle yazanları da okurum.
Güzele güzel demek şiarımdır.
Hatayı gördüğüm zaman göstermeden de duramam.
Nurettin Kardeşim,
Bir sene sonrasının tarihini atmak nerden geldi aklına bilmem ki?
Şiirde hata yok. :)
TÜM YORUMLAR (1)