dua diyerek düşüyorum toprağın karanlık alnına
sahipsiz bir mektuptan firar ederek geceden ürküp
hiç tanınmamış bir yüz/ altın suyunda gergef işleyen..
kaç kurak mavi çöl geçildi bu otantik yazma diyardan
anımsaması güç uzanırken biraz behrâmî, biraz karûnî
uzandığım yataklara ateş saçıldı biraz İbrahimî..
kayadan çıkma, siyamî kızıl gölgeden taşar tanrı dedikleri
susturulmuş sözlerin vefâsına taş diye yosun basıldı
çığlığımda adımı kahır diye bırakıp, giderim bu yosma yüzden..
nemrut üşümesi titrer dudaklarımdan aşağı gözyaşım
parmak uçlarımı ısıtacak anlık duruşlara hesap verirken
beni tanıyan kehribar işlemesi, kardelen yaprağında tutsak...
Kayıt Tarihi : 26.10.2008 16:42:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!