Ne artık gözüm canlı, ne de yüreğim harman
Sönmüş bir volkan gibi düştü kolum kanadım.
Tam azad oldum derken badirelerden bir an,
Bir baldırandan acı gerseği anımsadım.
Çaresizlik, hiç böyle sarmamıştı ruhumu,
Dizlerimde asırlık bir ağaç yorgunluğu,
Gecenin bir yarısı uykudan kıt uykumu,
En deli kabuslarla bölmektedir bir buğu.
Tespihde manayı diziyor namazda annem
Ellerinde son güzün hatıraları kalmış.
Kalbim bir yetim gibi, huzura aç bir dirhem,
Nasıl da istiyorum bir yalan'dan uyanış.
Baş bükük, gözler fersiz, inanç inanca muhtaç,
Sanki koca bir kaya düşüyor omuzuma,
Şimdi en büyük yara bir küçük ilaca aç,
Sadece, tek bir kuvvet çare olur sızıma.
Bekliyorum, bir asır kadar uzun sürse de,
Bir kara kış kadar zor geçse de, bu imtihan.
Bu kadar zevk-i sefa, ya elimde kalan ne?
Bir derin umutsuzluk, geçen bir ömür ziyan.
Yollar niye tıkandı, ne oldu geçitlere?
Doruk, sanki bir çukur gölgesi içmiş gibi.
Hayat renk vermez oldu dünyevi şekillere,
Kazanılan her zafer sanki eziliş gibi.
Kalıcı sandıklarım hep birer birer uçtu.
Ya Rab, tek bir duamı kabul et yeter bana,
Ya sonsuz kereminden bana gönder bir muştu,
Ya da bu gece vakti, ölümümü ver bana.
Kayıt Tarihi : 23.3.2007 02:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!