Oraya geldik,ellerimizde kovalar, odunlar
Ateş tabancaları ve urganlar
Ne yapacağımızı kimse söylemedi
Oturduk. Geldiler
Yüzlerinde gülümsemeler
Bildik cinsten olmayan..
Ellerinde gazap üzümleriyle beslenen
Köpekler. Geldiler
Ve kokladılar saçlarımızı, omuz başlarımızı
Soluklandılar.
Sonra nehri gösterdiler bize
İşaret ettiler. Geldikleri gibi gittiler
Nehirin yolunu tuttuk, unuttuk
Dün geçtiğimiz yolları, işkenceleri ve geceleri
Kırmızı başlı devin haykırışlarını
Unuttuk.
Nehrin içinden balıklar tuttuk, kızıl
Tanrı balıkları,kızıl,kutsal ve tutsak
Onun karşısında yeşil piranhalar.
Ellerimizden içtiler
Kutsal suyu ilk kez
İlk kez duyuyormuşçasına bir ağıtı
Arkasından söylenen bir dünyalının
Kopup giden aramızdan
O göksel seviler ülkesine
Bitirdik ve koyverdik nehire,
Özgürlüğe, sevince ve serinliğe
El salladılar. Gittiler
Öylesine kaldık ırmağın kıyısında
Ve hep beraber bir duygu seli içinde
Bir şeyler söyledik. Neydi? :
Bir türkü,bir ağıt,bir umut yoncası
Gibi sevgili bir kedi
İlerledi suların içinden
Bize yol gösterdi.
O gün bu gün yollardayız
O gün bu gün dağlardayız
Önümüzde bir trampet çalmakta
Arkamızdan bir ordu gelmekte
Biz ikisi ortasında bir yerdeyiz...
Kayıt Tarihi : 19.1.2010 16:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!