iyileşmiyor ellerim sevmekle
sahipsiz
evcil aşklarla dolu şehir
duyduğum;
uğultusu saçlarını ördüğüm
şarkıların
Gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
Devamını Oku
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
'kapısı
dışarıdan kilitlenen kadın
her yağmur sonu
asılır pencereye...
bir eli pervazı tutar
öteki eli bez parçası
cam siler habire..
onu izler
perde arkası
mermere koyduğu menekşe...'
bu bendendi sayın Şahin;bu da sizden:
'yetiştirdiğim için mi saksıda
dokunmuyorsun ellerime'
iki şiirde de aynı çizgi yok mu sizce;bence var:)))))) böyle olması çok normal;çünkü; insan ve şiir varoılduğu sürece duygular çakışacak bir yerde...onları söze dökerken,şiire akıtırken 'dil' dediğimiz farklı söylemler çıkacak ortaya ama duygu aynı duygu olacak gene de...
sizin şiirleriniz bu kadar değildi;nereye gittiler onlar,hı!..:))) onları bizden kaçırmanız, boynumuzu büker unutmayın bunu emi!..çünkü;okunması gereken yapıda ve güzellikte o şiirler..bu da onlardan biriydi açıkçası!..
kutluyorum saygılarımla...
Tebrikler,yüreğinize sağlık ama drosera ne demek bilmiyorum,bir isim mi?yazarsanız sevinirim.Hasibe Cavaç
mükemmel
vahit kemal kısa
harika bir şiir..''iyileşmiyor ellerim sevmekle
sahipsiz
evcil aşklarla dolu şehir
.............
aslında tüm dizeleri yeniden yazmak tekrar tekrar okumak geldi içimden..
kutluyorum.saygılarımla.
seremoni seremoni
Şairlerin ender yakaladığı bir konu, bir yorum, ve ikisi kadar güzel bir duygu... Yüreğine sağlık.
Mehmet Bey nereden aklınıza geldi. Böyle güzel bir benzetmeyle şiir yazmak. tebrikler
''Drosera''nın ne olduğunu benim gibi kim bilir kaç kişi daha öğrenecek şiirinizle.ben çok beğendim.
Unutmayalım,vahşi atlar bile ehlileştiriliyor.Bataklık çiçeği neden saksıda yaşatılmasın.Belki üzgün,belki kırık olsada hayatı yaşayabilir.Akrep gibi son çare olarak kendini mi soksun.Saygılarımla.
Şiiri sevdim. Neden sevdiğimi kendime tam olarak açıklayamadım. Kararsız rüzgarın o çok sempatik
yorumunu okuyuncaya dek.
Demek öyle sevgili Şahin.
Saksıda yetiştirdiğiniz için vefaya - mı - bilmem bağlıyorsunuz size dokunmayışını.
Yeterince sokuldunuz mu sahiden.
Değecek kadar uzattınız da buna rağmen mi
ısırmadı ellerinizi.
Yani kimliğine, kişiliğine boş verecek kadar mı sevdi sizi.
Tamam.
Beni ilk duyduğum andan itibaren alt üst etmiş bu öyküyü yorumsuz aktarıyorum size. (Orson Welles'in bir filminde rastladım, esasında Mevlana' nın dile getirdiğini ancak öncesinin belirsiz bir zamanın belirsiz yaratıcısına kadar gittiğini öğrendim, bir versiyonunu ben kaleme aldım.. vs.. vs..)
Özetle,
Akrep nehir kenarındadır. Karşıya geçmek istemektedir. Beni sırtında geçir der kurbağaya. Olmaz der kurbağa. Suyun ortasında beni sokarsan ne yaparım. Saçmalama der akrep. Seni sokarsam ben de batarım. Bunun mantığı var mı.
Düşünür kurbağa. Evet mantıksız. Bunu niye yapsın. Akrebi sırtına alır.
Nehrin ortasında akrep sokar kurbağayı. Can acısıyla sorar kurbağa, birlikte sulara gömülürlerken.
Bunu niye yaptın, mantıksız.
Evet mantıksız der akrep, fakat bu benim karakterim.
****
Yani,
Siz bizi neye inandırmaya çalışıyorsunuz,
Mehmet Orhan Şahin.
harikasınız mehmey bey şiirleriniz çok farklı droseraya şiir yazmak insanların en son aklına gelecek bir şeydi kutluyorum sizi ALAŞARA IŞIK
Sevgili Mehmet Orhan Şahin:
Sıradışı etkili ve güzel bir şiir olmuş.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta