Adını bilseydim
Adını bilseydim bir ah
Kim bilir?
Andım olurdu belki de
Drosera yüreğimde çırpınan ilk çocuktun sen
Haki bir kanatlanıştı gökyüzüne uçarılıkların
Bugün sadrımda yedi kaplı muska
Asi bir sükutun vehmine kapılanmış
Andımı yenilemekteyim
Kendi çıkmazlarımda
Şulefeşan gözlerin çözülmez düğümdü Drosera
Bir nisyan uzvuydu bütün dalların
Ellerin yoktu
Ellerin
Yoktu Drosera çığırtkanlığıma yumulacak
Gittin
Kaç gezgin gölge büyüdü ardında
Kaç beyaban yağmura doydu Drosera
Kaç remil attım
Nice tard edildim şehrayinden
Şimdi kanayan güllerin borcu boynumdadır
Yüzünü Drosera'nın
Yangınlardan koparmak gerek
Oturup dizinin dibine
Mavzer ağırlığında kelimelerle
Yazmak gerek yeryüzüne
''Nun
Vel kalemi vema yesturun''
Aşk saptanmış
Acı taranmış
Vechin görülmüştür
Vechin
Yüreklere tel tel
örülmüştür
Susadım Drosera
Bu sadrımı şerhe gel artık
Yedi sargılı muska gibi beni
Ağustos sıcağında şu koca şehrin orta yerinde
Hüznümüz batın çıkmasın diye
Acılar kelimelerde can çekişmesin diye
Koynuna gizleyip kandır beni Drosera
Sonra hep ağla Drosera
Hep ağla
Ağla ki
Sen bana dar vakitler kadar yalın kılıçtın
Ağla ki
aşk
Yalın bir fotoğraf kalmasın drosera
Yalnızlık örtülü bir heykel gibi
İçimde ağlayan canavar olmasın
Korkuyorum bir dalgın aşık gibi
Gökyüzünde ellerimi aramaktan
Zıtlıklara kol bağı olmaktan
Nefretten merhamet yudumlamaktan
korkuyorum Drosera
Çıldırmış gibi sonsuzluğu dar vakitlere çağırmaktan
ve yedi kaplı muskayı fırlatıp
Bu şehirden kovulmaktan korkuyorum
Sen yedi kaplı muskayı açıp
Sadrımı şerhe geldiğinde
Ben geceyle kararmayı öğrenmiş olacağım
Sonra hep ağlayacağım Drosera
hep ağlayacağım
Güneş gün boyu üstümüzde
Akşam darına davet kılacak
İns,cinan,melekut
Bir yürek cengine abanacak
Gözyaşı ömür kılınacak Drosera
Sen kahreden dillerini rüsvalığın
Akşamların sadrına itekleyip
zamanı gözlerinin içinde gizle
Sonra hep ağla drosera
Hep ağla
Ben bu şehre bir tutam gül olup
Issız ve uzak
Bir beyabanda son remilimi atacağım
''Nun
Vel kalemi vema yesturun''
Kalemimi yüreğime saplayacağım Drosera
bütün bir kainat gözlerinde ağlayacak
Bir isyan sükutundaki bu mihver
kanayan güllere soyunacak
ve meleklere
şeytanın düşlerini yorumlayacağım
Artık hüzünlerde
Öfkeli bir yenilgi çilleniyor
senden ürken kuşları kanatlarımda
Her gelen rüzgara savurmaktan yoruldum
Drosera
Onlara
Her kelimenin içine binlerce yüz çizen
Sonra yüzleri yüzlere kınayan
Yüzleri yüzlere sevdiren
Sevgileri anlat
Sevileni anlat Drosera
Anlat ki
uzayan bir ''Nun'' sehabı gibi yüzünde
Gözyaşı ömürdür bellensin
Bütün yapraklara aşk yeltensin
Andımız yüreklere
tel tel işlensin
Drosera.
(Gün Batıran Dağlarda Ateş Avcılığı isimli şiir kitabından)
(Ötüken Neşriyat)
Kayıt Tarihi : 20.3.2009 15:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Orhan Ceylan](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/20/drosera-2.jpg)
drosera'nın ottan çok bir kadın kimliğinde giyinmesidir dil...
diline ve yüreğine sağlık şair;öyleyse...
kutluyorum efenim......
Orhan CEYLAN
Kim bir beyaban-ı yeise seni bağban eder'
Gazel 14 Fadiii Kılıçzade
'beyaban' kelimesinin anlamını yine de tam anlayamadım ama, kelimenin anamını ararken bu güzel gazel'i okuma fırsatım oldu. Bütün paylaşımlara teşekkürer.
TÜM YORUMLAR (51)