Etraf orman ve; Ağaçlar arasından geçiyor bir yol.
Çimlerin üzerinde asırlık ağaçlar duruyor.
Denizden binsekizyüz metre yükseklikte,
Dranaz Dağı burası
Oksijen madeninin çıktığı orman.
Ağaçların ter attığı kaplıca
Kokuyor buram buram.
Arabamı park ettim kenara, mola verdim burada.
Kırmızı ve sarı renkte minik saplı çiçekler var çimlerin arasında,
Kelebekler bilet kestiler girerken ormana
Uzandım çimlere,
Nefes aldım doya doya.
Dranaz tepesinde mola verdim sekiz dakika.
Bu dinlence seksen seneye bedeldi,
Meşe, gürgen, çam vardı etrafta,
Sırf çam kokusu değildi bu,
Ud kokusunu andırıyordu biraz da.
Böğürtlen satıyordu on yaşında bir esnaf
Tabağı birbuçuk liraya.
Ambalajı yoktu ama,
Bir poşet verdim boşalttı,
Bordo rengi böğürtlen yedim Dranaz'da.
Ağaçlar ter atıyordu karşımda,
Güneş yoktu yaz günü ağustos ayında ormanda.
Dinlendim, devam ettim yoluma.
Bir ömre bedel Dranaz'da kalmak sekiz dakika.
Köpeksiz köyde, çomaksız oynadım,
Ben tatilimi yaptım,
Darısı yapamayanların başına.
Kayıt Tarihi : 7.8.2006 11:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!