Ben seni her gece rüyamda görüyorum
Ve geceleri en ağır cezalara çarptırıyorurn kendimi
Başımı yastığa koyduğumda küçük mahşerde
Her gece ölüyorum ve bunu her şeye yeğlerim.
Son bakışınla dünyaya doğuyorum.
Surlarımın dibinde 8 10 salyalı köpek
Duvarlarımı yıkamaya zorluyorlar
Kaynar sular döküyorum başlarına
İçerden de bir duvar daha örüyorum
Lakin bunlar çok kararlı
Surlarım yerle bir
İstanbul’a birini yolcu etmek
Parkta küçük bir kız, kavruk
Dünyayı bir çift camın ardından görmek
Koltuk değnekleri banka uzanmış üstelik
İstanbul’a giden birinin ardından bakmak
Nedendir bilirim bugün gözlerim biraz uzaklara dalıyor.
Hayır havada uçuşan etekler değil eskidendi o.
Ya da başka ilginç bir şey de asla değil.
Aslında biraz körümdür burnumun ucunu göremem.
Bugun kıyıdan 23 mil yol aldım.
Bakıyorum geçmişe de bir avuntu yok.
Sol şeride geç ve gaza kökle
Paspası hisset ayağının tam altında
Aldanma dikiz aynasında gördüklerine
Ve mümkünse bakma bile
Rüzgâr değil senin hızın,
Yaprakların uçuşmasına sebep
Uğruna yaşanılacak ya da ölünecek bir şey kalmadı
O uçurumun dibine geldiğinde
O yolun sahte sonu
ne yolun kendisi sahi ne de sonu
ve sonda başlanacak taze yalanlar
ne yalanların tadında lezzet
Hayat dediğin
Tek kişilik bir koltuk
Ormana giden çok katlı bir otobüste
Sirk var dediler geldik
Para aktı damarlardan
Döndük elimiz boş
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!