Suat Tutak - Doyumsuzluk Zordu… Anlatıla ...

Suat Tutak
256

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Bir çeşit açlıktı onlarınki. Gençlik yıllarını dilediklerince, sevdikleri kişilerle birlikte yaşayamamışlardı. Ömürleri çoğu konuda anlaşamadıkları, uyumsuz eşlerle gelip geçmiş, yaşanmış sayılırdı. Oysa o yıllar onlara göre, yaşanmamış yıllardı. Boşa harcanmış yıllardı… İki yanan vücut bu duygularla birbirine sarılıyor, o yaşanmamış yılların boşa giden yıllarını, şimdi yeniden yaşamak ister gibiydi…
Kumsaldaki çılgın sevişme saatleri sonunda yorgun bir halde uzandıkları yerden, başlayan gecenin parlak yıldızlarını, birbirlerine sarılıp sarmaş dolaş seyrettiler. İki çıplak vücut ne doyumsuz hazlar, zevkler yaşamıştı, birkaç saattir. Bu zevklerinin bir saati bile koca bir ömre değerdi. Bayan ömrünce böyle doyumsuz aşklar tatmamıştı. Çünkü şuan kollarında olan erkek, değer verdiği, sevdiği, arzu ettiği her tür zevki ona tattıran bir erkekti. Sevgiliydi… O mutlu anlarında arzular ve zevklerden uçup, tatmin olurken erkeğinin kulağına çok özel sözler de söylemişti. Bunlar yaşamı boyunca kimseye söylemediği özel sözlerdi. Onun kulağına eğilip:
_ Canımsın benim, canımsın, erkeğim özelim demişti. Erkek aynı duygularla coşarken kollarındaki kadına:
_ Canımın içi… Kadınım. Özelim benim, diyordu. O da bu sözleri hiçbir kimseye söylememişti. Çok özel saatler yaşıyordu her ikisi de.
Saatler ilerlemiş, vakit bir hayli geç olmuştu. Çıplak vücutlar sahilin keskinleşen akşam rüzgârıyla üşümeye başladılar. Bayan:
_ Canımsın benim. Senin kollarının arasından hiç ayrılmak istemiyorum ama üşümeye başladım. Acıktığımı da hissediyorum. Haydi, giyinip içeriye girelim. Birer duş alıp tuzlardan, günün yorgunluğundan kurtulalım, dedi. Adam da:
_ Haklısın. Serinlik soğuk gelmeye başladı. Bende hissettim. Gel içeriye geçelim, dedi.

Tamamını Oku