Biliyor musun dostum
bazen seni izliyorum uzaktan.
Bir rüzgâr savuruyor seni,
nereye gittiğini bilmiyorsun.
Bir gölgeye dönüşüyorsun sonra
hep bir başkasının peşinde.
Duruyorsun öylece…
Bir çakıl taşı gibi: küçük, sert ve yerinden kıpırdamaz.
Üzerinde yürüyor herkes,
ama sen ses etmiyorsun.
Ve şu ellerin var ya,
kapılar açacak kadar güçlüydü bir zamanlar.
Şimdi?
Pas tutmuş bir kilit gibisin.
Anahtarını kim aldı dostum?
Sen mi verdin, yoksa unuttun mu?
İçimizde bir çığlık vardı,
hatırlıyor musun?
Onu da susturdular.
Sen de sustun.
Çünkü konuşmak yürek ister.
İşte bu yüzden
bir duvar örülüyor aramıza.
Ve sen, o duvarın taşlarını
gözümün içine baka baka taşıyorsun.
Kabahat kimin, biliyor musun?
Söylemeye dilim varmıyor ama
Sen daha iyi biliyorsun..
Kayıt Tarihi : 27.5.2025 00:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)