Rüzgar esiyor, Ağaçlar kendini kaptırmış rüzgarın esintisine
Akşamları denizin gelgitleri gibi hayaletin salınışı gibi
Gün ışığını yitiriyor kendini karanlığın akışına salıyor
Düşünceler salıyor adamı. Bu vakit ilk vakit ne yapmalı
Dur durak yok. Duracak durakta inecek yok
Binmiş arabasına sürmüş karanlığa farlarını açıp
Gidecek yer gidilecek mekan aramış direksiyon nere çekerse yol almış
Yollarda gidenler gelenler zil zurna gezenler
Bir meyhane takılmış görüş alanına katılmış
Bir sağ yapıp parkına dalmış.
Eskinin havası kapıları asırlık mekanı zamanın eskilerinden
Eskileri diyor sessizce görene görebilene
Birkaç masa birkaç sandalye hafiften eskiden esintiler
Masalarda birkaç derbeder yudumluyor konyaklarını
Sigaraları kül tutmuş düşüncede alemlerde yüzerlerken
Bir kıyı köşe bakınmış eskilerden bir trabeze takılmış
Alem yabancı alemdekiler aynı yola yolcu
Palabıyık altmışlık eskilerden kalma meyhaneci
Ağırdan masaya varıvermiş. Omuzunda el peşkiri
Saçı sakalı aklı anlında boncuk boncuk terler
Ne içersin Gardaş ne verelim yanına bastırmalık deyivermiş
Aslandan Bir ufak alalım yanında yoğrudu salatası olsun
Bu akşam başka olsun, Aslandan öncesi ve sonrası olsun
Bir duble susuz çekelim, girdiği yerden indiği yere
Ateş saçsın geçerken çakırı keyf yapsın
Silkindirsin ürpertsin vucudumuzu kendimizden geçelim
Bir ikiyi iki üçü getirsin salatası acılığı geçirsin
Yoğurtla demlenelim. Yakalım Sigaramızı
Derinden bir nefes çekelim aleme denk gelelim
Mayışalım derdi dermanı kenara atıp içip sarhoş olalım
Sarhoşluk başlayınca dertler uçuyor
Yalnızlık eriyor keder kendini kederliyor.
Kayıt Tarihi : 20.11.2009 17:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Getir meyhaneci doldur şu boş kadehi,
Bu gece sabah olmasın güneş doğmasın,
Çal bizim eski şarkıyı, çal hiç susmasın..........ADONAİ......
TÜM YORUMLAR (2)