Dostu Satmamışım Kardaş Şiiri - Muhsin K ...

Muhsin Koçak
69

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Dostu Satmamışım Kardaş

Zamansız gelen hazan,
sararmiş bir yaprakta can dolanır yoksul gülüşler,
Vurdum doluya olmadı, boşa vururum dolmadı,
Bir yanım keder, bir yanım hain sızı,

Eski libas yürek, dikiş tutmaz Kardaş,
söküldükçe ardı - arkası kesilmez yamanın,
Neresine dayasam yaşlarımı,
sel olur boğar umutları, yıkılır gönül köprüleri birer birer.


işte bundandır Kardaş, vurdum rahvanları yokuşuna özlemlerin,
yol yordam bilmez,
avunmaz-uslanmaz-arlanmaz sürgünler yaşarım,
derviş hayallerim talan,
sustukça yüreğimde boğulur sus'lar,
narin ve inceydi seviler yaşlı çınar yüreğimde hoyratça kıyılan.


kahreden geceye acı sağıyor yalnızlığım,
çaresizliğim,
kimsesizliğim,
yoksulluğum,
kırık-dökük umutlarım süzüldü yüreğimden parmaklarıma, ellerime.
ne, zaman o eski zaman,
nede, ben o eski ben.
çok sular coşup gitti nefesler boğan,
o yıkılmaz Köprüler yok artık kavuşturan.


Ne zaman kaşısam,ne denli dokunsam uslanmaz o hain yaraya,
o serseri kurşun yeniden vurur tökezleyen düşlerimi,
sol yanımdan akan bir hüzün deryası zaman,
yüzümde solmuş umutlarda boğulduğum unutkan seslerde yitip giderim.


Oysa, Oysaki Kardaş;
Öylesi hasretler varki, elvan-elvan,
bir damlada, hatta bir kıl ucunda,
ve öylesi Meyve verir ki,
yaprağı ve goncası olmayan,
sana dost,
sana yar,
sana yaren,
ve sana yürekten vurgun olan.


Bir yanım puşt gülüşlü kanlı zula, paslı hançerinde kıyılırım,
bir yandan kahpe kader tuzakları,
bir yandan şakşakçıları kol gezer zalim ölümün,
her bir umudun ırzına göz diken, sinsi it kılıklı dost bozması.


biliyomusun kardaş,
duruldukça akarsular, yavrusunu yer timsahlar,
kalleş, fitne tohumundan dağ-dağ yoğurur ihaneti,
kahreden kahpe gülüşlerde sabahı katleder geceden,


Bir yanım ustura ağzı,bir yanım yaman bir sevda,
vurulur hayallerim ilhak edilmiş uykularda...
nedeni bilinmez bir telaş, vurdum duymaz serseri bulutlar,
dokunsan göz ucuyla hasret zincirinde boğar tutsakları.


Bir bilebilsem, anlayabilsem;
kime tasa-keder,
kimin gözüne diken,
kimin yüreğine nefret,
kimin aşkına ihanet işlenmiş kör kuytularda.


Yoruldum artık kardaş yoruldum,
Gam yükünden çözüldü bağları yorgun dizlerimin,
bir zıpkın her bir selam kan olur dökülür gözlerim,
karanlık bir gecede kör kurşun,puştadır sözlerim.


Ne kadere eyvallahım var,
nede ölüme diz çökerim.
Ne,deryasında boğulurum,
ne de, volkanında patlarım sahte dostlukların,
acıları bozkır elevinde kavrulmuş, sert kayalıklarda paralanmışım,
Katleden tipiler-fırtınalar görmüş,
acımasız işkenlerde can'a eyvallah dememişim,
dostu satmamışım KARDAŞ,
en derin uçurumları tatmış tenim,
ama insanı satmamışım KARDAŞ, SATMAMIŞIM...

biliyorum Kardaş, biliyorum;
rengim olmadı gök kuşağında,
dilimde kilit, ayağımda pranga,
kahpe tuzaklarda,
serseri kurşunlara düğme çözmüşüm,
bir ölüp, bin dirilmişim....... selamsız,

TÜKENMEMİŞİM KARDAŞ,

TÜKENMEMİŞİM....

KOÇAK

28/10/2010

İZMİR

Muhsin Koçak
Kayıt Tarihi : 2.12.2010 02:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhsin Koçak