Hayallerimizde renkli duran bir dünyamız vardır. En sıkıntılı zamanlarda onu düşleriz.
Sevgiler ürkütünce bizi, ve biz ürkütünce sevgilerimizi, kaçar birden kaybederiz onu.
ve Tek tek renklerinin solduğunu görürüz onun.
Vazgeçeriz çocuk olmaktan.
Uçurtmalar, oyuncaklar, yıldızlar ve çiçekler… anlamını yitirir, büyürüz. Büyüdüğümüz dünyamızda:
“Dünya sevgilinin yüzündeydi ama birden boşalıverdi Kavranmaz artık dünya, dışardan, şimdi.” Deriz, Rilke gibi.
Böyle zamanlarda geceler, yıldızlar, günler birbirine benzer. Ağaçlar kuşlar aynıdır. Şarkılar aynı şeyi söyler. Güneşi Ayı fark etmeyiz.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman