DOSTLUK DEDİĞİN
Dostluk dediğin,
İncecikten bir türkü
İnsanı uzaklara alıp götüren
Uzakları alıp insana getiren
Yürek yakan
Yürek rahatlatan
Bazen buz gibi bir su
Yangınını söndüren
Hararetini alan
Bazan bir kıvılcım
Yüreğini ateşleyen
O bir türlü yanmayan ateşe
Kokulu bir çıra ateş aldıran
İnce sazdan bir türkü
Ağır ağır
Dokunaklı
İçten dokunan
Metabolizmayı
Dibinden sarsan
İnce sazdan
Bir şiir,
Mısra mısra...
Okundukça okunası gelen,
Bir kitap...
İçten bağlandığın,
Yürek bağı.
Nesli tükenmeye yüz tutmuş,
Endemik bir bitki...
Ciğerleri açan oksijen...
Hayatımıza can veren,
Ekmek, su...
Dostluk dediğin,
Bir kitap.
Sevmediğin sayfaları,
Yırtıp atma...
Sonuna kadar götür,
Atlamadan sayfaları,
Hiçbirini,
Katlanarak oku.
Az az, tadım tadım
Çikolata gibi...
Azar azar oku
Tadını hissede hissede...
Horoz şekerini yalarsın da,
Bitecek korkun olur ya....
Azar azar yalarsın
Öyle işte...
Hoşlanmadığın kısımları,
Sakın atlama,
Yada
Sıkılınca,
Bir kenara fırlatma...
Sabırla oku...
Başla ve bitir.
Sonuna kadar götür.
Götür ki!
Lezzeti orada
İşte dostluk!
Hazırlığından,
Pişmesine kadar süren
Lezzetli bir yemek....
Okuduğun doyumsuz bir öykü...
Kayıt Tarihi : 13.6.2021 09:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!