Çizebilirmisin bana
Dostluğun resmini
Hangi rengi kullanırdın
Gökyüzü mavisini mi
Gece mavisini mi
Dur bir düşün bakalım
Yoksa güneşin rengini mi
Sıcacık içimizi ısıtan
Tuale sığarmı
Çizebilirmisin bana
Dostluğun resmini...
Kayıt Tarihi : 27.12.2005 23:48:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
HİÇLİK BİR MÜEBBET
Okyanus sırılsıklam çöl
bir damla ateş, bir damla ses
bir damla uyanış
gülüş bir damla
acım bir damla
mor dağlara vurmuş öfkem
bir hiçe.
Kök salmış acılar
kuşkular içinde yüzüyorum
kulaçlarım çığlık çığlığa acele.
Ne eklersen çoğaltamazsın
içindeki hiçliği
Ne kadar hiçlik yaşarsan
o kadar yokluktur büyüyen.
Hep ertelenir umutlar.
Çoğalan rüyalarda
bölüşmeliyiz korkuyu
çabalasakta eksiltemediğimiz.
Yokluğu hiçlikle çarpmak kalıyor geriye.
Belkide bölmek hiçliği yokluğa.
Sonra yatmak gülünç düşlere
sonuç her ikisindede aynı
beklenen çaresizlik.
Birini diğerinden çıkarsan azalmaz
ama toplasan çoğalır dene.
Sevgine dert bassan içinde aşklar
durağan bir zaman içine girer
başlar taş kesilir düşünmez beyin.
Çaresizliğine iki kişilik
bilet kes nereye çıkarsa çıksın.
Günaha yolculuk olmasın sonu
gözlerin dalmasın yarınlarına.
Bileşenine ayrılmış suların akışında
bir telaş karanfillerde
ayrılık basar yarana.
Bizi kabul etmeyen ne varsa
beklerken pusuda sinsi
girer arana
bir yokluk müebbet.
Bir resim dalından düştü
yaşanılmamış bir geçmiş bıraktı
soy ağacında.
Bilinmezki ardından
bir sevgili sessice ağlayacaktı
yaşanılmamış erken sevdalarda
birşeyleri bölüşür farkında olmadan
susturur geceden kalma
tek kişilik bir korkuyu bastırıp.
Bir ağıttır geriye kalan
doğmadan yargılayıp
astığında geleceği.
Bir gelecek karşımda
sessiz kaldı tek kişilik ayrılıkta.
ayrık otu kökleri içinde sıkışmış
bir ölüm uçurumu yaratır.
Bir sevgi kalmış çürüyen
bir eski baharın tortusundan
susuz toprakta.
Birde ayrılık , ayrık otu
umudun terkisinde
özleminde su.
Ve birde ölümün korkusu
bu çıplak sesimin çığlıklarında.
Bomboş bir dünya
yanlış duraklarında inmiş zamanımın
ardından yetişemediğim bir yolcu
bir ömür yaşam alacaklı benden.
Ağır bir sevgiyi ağır ağır
bir buse alacağına taşır.
Kalanı sevgiden düşmesin borcun
içimde bir geçmiş yüklü
geleceğime sessice yanaşır.
Seni eksiltiyorum içimde
sevgini harcıyorum hemde
müebbet bir sevişe mahkum olup
müebbet bir hiçlikte.
Ahmet Canbaba
dostluk; mavilerin bezemesi değil ki, canın sıkılınca, iyi günler deyip çekil gidilmiyor, kalıcı olmalısın, ki kara kalem, taşkın siyahları da var... dostluk: yer yumuşak çimen, ağaçlar yeşile batmış yaprak misali değil, ki sarartmayı becerip, itina ile düşürülen kırgınlıkları var... dostluk: sıcak sarı, deli kırmızıda değilmiş, o kan ağlarken, göz çukurların boşa kürek sallıyorsa! .. çizilebilir mi sacide'm, iki renge sığdırılabilir mi? ..
Ancak gönüllere çizilebilir dostluğun resmi.
Dost gönlüne sağlık sevgili Sacide.
SİZ DE ÇİZİYORSUNUZ ASLINDA...
DOSTLUK orda,GÖKKUŞAĞINDA...
Ey ŞİMŞEK,
YAKLAŞ ama sakın PARÇALAMA karamsarlıkla(!)...
Dostlukla...
TÜM YORUMLAR (13)