Yaşam sevinciyle dolu gözler,
Kan çanağına dönmüştü.
İçindeki sıcaklığı dışarıya aktaran sesi,
Ne söylediğini anlatamayacak derecede kısılmıştı.
Özenle şarkı söyleyerek, taradığı saçı
Tutam tutam avuçlarındaydı artık.
Kaztüyü yastığa keyifle koyduğu başını,
Çömeldiği duvar dibindeki,
Soğuk duvara yaslamaktan başka şansı yoktu.
İçtiği demli çaylar ve tek nefeste yarıya gelen sigaralar,
Ağzının tadını bozmuş,
Adeta zehir içmiş gibiydi.
Artık yağmurun ıslattığı toprak kokusunun,
Gökkuşağının ve süslü bahar dallarının,
Kendisi için anlamı yoktu.
Arka arkaya içtiği ağrı kesicilerin,
İnanılmaz baş ağrısını geçirmeye imkânı yoktu.
Şu anda onun için en değerli şey,
Sırtını sıvazlayan bir el,
Ve Çömeldiği duvar dibinden,
Elinden tutup kaldıracak,
Gerçek bir dostun varlığıydı.
Kayıt Tarihi : 5.4.2014 10:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!