Ne oluyor durum vaziyet nasıl?
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Hayat şartlarından tutun velhasıl
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Yıllar yılı yurda hasret gezerim
Sahipsiz'iz artık candan bezerim
Anlatırsam belki sizi üzerim
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Yurdumuzda kaptı kaçtı olmuş mu
Yeni gelen beyler halkı yolmuş mu?
Hırsızların cüzdanları dolmuş mu?
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Rüşvet yokmuş torpil vefat eylemiş
Geçen biri haberlerde söylemiş
Hortumcular çaldığını neylemiş
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Fakirlere yeşil kart verildi mi?
Hastaneye meccanen girildi mi?
Çalanların defteri dürüldü mü?
Yazın bize biz de bilelim dostlar
Memurların nasıl hali ahvali?
Nasıl yaşar ne haldedir ahali?
İşçilerin esnafın nasıl hali?
Yazın bize, biz de bilelim dostlar
Zabıtalar kırıyor mu sergiyi?
İş yapanlar veriyor mu vergiyi?
Öğrenciler alıyor mu dergiyi?
Yazın bize, biz de bilelim dostlar
Çifçiler mahsulü satabildi mi?
Hukümet sözünü tutabildi mi?
Kandıranlar rahat yatabildi mi?
Yazın bize, biz de bilelim dostlar
Enflasyon yok olmuş öyle diyorlar
Yoksa yalanla mı yönetiyorlar?
Söyleyin fakirler ne ediyorlar?
Yazın bize, biz de bilelim dostlar
Burada yaşarız vatandan ırak
Vatanperver etti bizi bu firak
Sevdiğimden sordum, biraz da merak
Yazın bize, biz de bilelim dostlar’
Kayıt Tarihi : 21.10.2005 15:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tuncay Akdeniz
BAŞKASINA ÖZENE KALDIK
Zamana uyanda değişmiş asıl
AB birliğine özene kaldık
İşimiz Allah’a kalmış velhasıl
Önümüze kuyu kazana kaldık
Dertlerim çaresiz candan bezerim
Elli yıldır aynı dertle gezerim
Gerçeği yazarsam sizi üzerim
Basında riyayı yazana kaldık
Cadde sokaklara kapçaklar dolmuş
Kimi candan kimi malından olmuş
Aslanların yeri tilkiye kalmış
Dostluk arasını bozana kaldık
Hortumcuyu yandaşları gizlemiş
Rüşvetten önde torpil fazlaymış
Borç gırtlakta ekonomi düzeydeymiş
İ.M.F peşinde gezene kaldık
Sağlık hizmetleri sözde birleşti
Yandaşçılar makamlara yerleşti
Yeşil kartlar dünyasını değişti
Fakiri yoksulu ezene kaldık
Memurun işçinin yamandır halı
Esnafın tezgahta satılmaz malı
Vergi can yakıyor hayat pahalı
Derimizi soyup yüzene kaldık
Yakaya yapışmış harç ile vergi
Ne ile alacak öğrenci dergi
Seyirlik açılmış fuarla sergi
Vergi defterini çizene kaldık
Baştakiler bol keseden atıyor
Büyük balık küçükleri yutuyor
Çiftçiye bakanlar kafa tutuyor
Emektar köylüye kızana kaldık
Sözde enflasyonun kesilmiş hızı
Gülmeyi unutmuş fakirin yüzü
Birine uymuyor birin sözü
Yalanla bizleri üzene kaldık
Göstermelik siyasetin oyunu
Lastiğe çevirdi yasa kanunu
Tuncay’ın bilmezler bunlar huyunu
Ömersiz adalet düzene kaldık
Diğer şiiri okuyunca, buna da dönmek gerekti haliyle. Gülümsediğime bakmayın, bu gülümseme, ozan geleneğini sürdürüyor olmanızdaki memnuniyetimden kaynaklanıyor.
Tebrikler...
elbet hisseder izler duyar görürsün ben hatır selamını baş edip susayım
saygılar
fidan
Mikdat abi, ne var, ne yok sormuşsun,
Toz duman içinde kalmış alan var.
Bıraktığın gibi değil Türkiye,
Abdesti olmadan namaz kılan var.
Kaptı kaçtı moda oldu, alıştık
Önümüzde adam öldü, gülüştük,
Kazançları hırsızlarla bölüştük,
Her tarafta soyguncu var, çalan var.
Rüşveti tepeden bakanlar aldı,
Rızkımızı hortum takanlar aldı,
Madalyayı kurşun sıkanlar aldı,
Vatanımı parçalayıp bölen var.
Yeşil kartı zenginlere dağıttık,
Hastanede ömrümüzü öğüttük,
Vurguncuyu sırtımızda büyüttük,
Vatandaşla dalga geçip gülen var.
Memurlara zekat düşecek oldu,
İşçi taş kaynattı, pişecek oldu,
Ahalinin sabrı taşacak oldu,
Durdurmaya çeşit çeşit yalan var.
Sosyetemiz açtı çağdaş sergiyi,
Hükümet, fakirden alır vergiyi,
Öğrenci okuyor öyle dergiyi,
Eroinden, captagondan ölen var.
Çiftçi mahsul değil tarlayı sattı,
İktidar zenginin elinden tuttu,
Kâr eden şirketler bedava gitti,
Milletin malında büyük talan var.
Enflasyon düştü, cepte para yok,
Sahte bal var peteğinde şıra yok,
Hayvancılık öldü, ot yok, mera yok,
Avrupa’dan dayatılan plan var.
Zenginimiz gözetmiyor fakiri,
Altın diye satıyorlar bakırı,
Örnek gösterdiler birkaç çukuru,
Defterinden haysiyeti silen var.
Et kalmadı, düştük kemik, deriye,
Muhtaç olduk ithal buğday, darıya,
Beni dinliyorsan dönme geriye,
Saygı, sevgi bitti, moruk, ulan var.
Selam ve saygılarımla.
Şahin Yılmaz.
Tebriklerimle abi...
Selam ve saygılar...
TÜM YORUMLAR (8)