Miladi takvim kadar eskidir tanışıklığımız. Sormayın hiç kimseler bilmez yitik bir ülkenin iki kahramanlarıyız. Adlarımız tarih sayfalarında virgül gölgesi, Noktaları sildik zihinlerimizden…
Sevgiyi paylaşmak kadar değerliymiş, sessizliği de paylaşmak öğrendik.
Hırçın yıllar törpüledi yıllarımızı, direndik ayrı düşmedik. Yağmur yağdı üstümüze ıslandık, sarıldık arkadaşlığımıza.Beraber üşümekte güzelmiş tadını sindirdik içimize.
Yelkensiz, küreksiz çıktık açık denizlere, yürek isterdi sonsuzculuğu göğüslemek biz başardık.
Sen;
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Kutlarim kaleminizi severek okudum kaleminizin rengi solmasin saygilar ***Tam Puan*** izninizle gurubuma goturuyorum siirlerinizi
Kutlarim kaleminizi severek okudum kaleminizin rengi solmasin saygilar ***Tam Puan*** izninizle gurubuma goturuyorum siirlerinizi
Kıskanasım geldi arkadaşınızı...
Sevgiyle Neşe
Tam puanımla tebrikler ) )
Gökmen Yılmaz ERDEM
Harika bir çalışma. Kutluyorum. Reşat Karabağ
yüreğinize sağlık neşe hanım
Miladi takvim kadar eskidir tanışıklığımız. Sormayın hiç kimseler bilmez yitik bir ülkenin iki kahramanlarıyız. Adlarımız tarih sayfalarında virgül gölgesi, Noktaları sildik zihinlerimizden…
Sevgiyi paylaşmak kadar değerliymiş, sessizliği de paylaşmak öğrendik.
Hırçın yıllar törpüledi yıllarımızı, direndik ayrı düşmedik. Yağmur yağdı üstümüze ıslandık, sarıldık arkadaşlığımıza.Beraber üşümekte güzelmiş tadını sindirdik içimize.
Yelkensiz, küreksiz çıktık açık denizlere, yürek isterdi sonsuzculuğu göğüslemek biz başardık.
Sen;
Kolay değildir kız kulesini yüreğine sığdırmak başardın. Parmaklarını değdirdiğinde galata kulesine haşmetinden eğildi öptü gölgeni / İstanbul’u özlerim sen içinde olduğundan mı, yoksa İstanbul gözbebeklerinde doğduğundan mı?
Sen;
Dört tarafı mavi özgürlüğü kucaklayan, gülüşü güneşin sıcaklığını utandıran.
Tükettik göz yaşlarımızı, aştık tüm sınırları bitti hüzünlü yıllar ser gölgeni sonsuzluğun mabedine mutluluk kapı eşinde nöbette.
Çok şey öğrendim senden ey dost! ... karşılıksız sevebilmeyi, düşene sırt dönmemeyi,
Ruhumu duvarlara çarpa çarpa öğrettin “sen” her şeyi, Olduğu gibi kabul etmeyi bir senden gördüm benimsedim. Senden bana gelen her ne varsa aldım kabul ettim.
Son oldun değer bildiklerimin içinde, adınla kapadım dostluk sayfamı.
Ey! .. diğer adı özgürlük olan “sen” iyi tanı, maskelerini vestiyerde unutanları.
Ne geçmişi unut ne de “beni” ömrünce izim kalsın kirpiklerimde
Toy zamanlara denk geldi tanışmışlığımız, yenide bildik kadir kıymet bilmeyi.
Oysaki şimdi ki zaman dilimi olmalıydı, silebilmeliydik acı anları.
Sen deli bir yıldırım olmamalıydın, düşmemeliydin her canının çektiği yere
Adresimiz belli, adımız belli kaç kişinin yüreği var söyle; aklı şeffaf, yüreği dağlar gibi sen…
Karşılıksızca sevilmeden sevmeyi ben gibi bilen.
Adresimiz belli, adımız belli kaç kişinin yüreği var söyle; aklı şeffaf, yüreği dağlar gibi sen…
Karşılıksızca sevilmeden sevmeyi ben gibi bilen.....işte bu..daha ne yazılır ne yorum yapılırki hemşerim....yüreğine kalemine sağlık...
tebrikler neşe hanım
Adresimiz belli, adımız belli kaç kişinin yüreği var söyle; aklı şeffaf, yüreği dağlar gibi sen…
Karşılıksızca sevilmeden sevmeyi ben gibi bilen
İstanbul’u özlerim sen içinde olduğundan mı, yoksa İstanbul gözbebeklerinde doğduğundan mı?
harika anlatım....kutlarım neşe hanım...
İstanbul’u özlerim sen içinde olduğundan mı, yoksa İstanbul gözbebeklerinde doğduğundan mı?
tebrik ederim saygılar.
Bu şiir ile ilgili 9 tane yorum bulunmakta