Kiminle paylaşsam ilk önce güzel söz söylüyor, teselli ediyor. Sanki dünyanın kederi bitiyor, mutluluk kader oluyor. İçimden diyorum ki, yaşamak ne güzel, şu dostum iyi ki var… İlk söylediğimde, para istiyorum veririm diyor, ağlıyorum omzuna alıp avutuyor, işinden gücünden ayrılıp yanıma geliyor. Sevdiğini söylüyor, ne kadar içten bana karşı.
Biraz zaman geçiyor, gerçekten para vermesi gerekiyor, yüzünü gözünü ekşitiyor, türlü bahaneler üretiyor. Hatta uzun zaman ortada gözükmüyor, telefon ediyorum cevap vermiyor, yaptığım çağrım hemen meşgule düşüyor. Gel dertleşelim seninle diyorum, cevabı daha da kırıcı oluyor, “Amma sulu gözlüsün, insan bu kadar ağlar mı? İnsan böyle ufacıcık şeyleri dert eder mi söyle? … Gibi eleştiriler yapıyor. Bu saatten sonra izine rastlayabilirsen! O ilk paylaşımlarda gösterdiği içtenlik sanki tarih olmuş, sanki yabancı gibi davranıyor…
Sonra insan ister istemez düşünmeye başlıyor, neden diyorum? Sonra acı gerçeği anlıyorum, ilişkilerde alış verişler olmalıymış. Yani eğer o davranırsa böyle, sende davranmalısın böyle. İlişkilerde karşılıksız bir şeye rastlamak mümkün değilmiş… Bunu anladıktan sonra, artık bir oyun içinde kendimi buluyor, al gülüm ver gülüm misali paylaşımlarla yalnızlığıma çare buluyorum. Sanki onlar olmazsa yaşayamayacakmışım gibi… Etrafımda niceleri var şimdi. O çağırıyor beni ben gidiyorum, ben çağırıyorum o geliyor. İçten bir paylaşım değil benimkisi, alış veriş gibi sanki…
Geçenlerde terör yüzünden yaralı oğlumu almak için olayların olduğu yere gel benimle dedim birçoğuna. “Ya orada başıma bir şey gelirse, ya ölürsem” dediler. Gelmediler. “Arkandan dua ederim elbette üzüldüm ama elden ne gelir, sen babasın ve gitmelisin! ” dediler. Etrafımdan kimseyi gelmeye ikna edemedim. Oğlum yaralanmış ya, canım burnumda… Dost dediğime ben mi teklif etmeliyim. O teklif etmeli yanımda gelmek için ama yok… Kimse gelmedi. Ağlaya ağlaya yollara düştüm. Ne kadar yalnızmışım dedim. İşte maddesel, alış verişe dayalı ilişkiler… Ancak, buraya kadarmış. Allah’tan devlet imkânlarını serdi bana ve yardım etti. Çocuğumu hastaneye o taşıdı. İyileştirdi. Sosyal bir devletin imkânlarını görmek beni çok mutlu etti. En azından ilgileniyorlar… Kendi kurduğum ilişkiler gibi değil de, devlet karşılıksız veriyor bunu, yarı yolda bırakmıyor!
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.