Sevgili Cevat kardeşim,
İzmir'den uzanan bakışlarını hatırlıyorum,
Gençken.
Henüz hayat bozmamışken ruhumun sermayesini,
Senin ışıltılı gözlerini hatırlıyorum.
Dinçken.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Unutulmayan, sevgi ve saygı dolu dostluklara ne mutlu.
Yüreklerinize sağlık sevgili Cevat.
Ne güzel halleşmek, dostluk ne güzel.......
Kalemlerinizden öpüyorum........teşekkürler..
Baki muhabbetimle.....
aşık atışması desek değil, dosttan dosta egeden iç anadoluya akan iki nehrin nasıl hasretle kucaklaşmayı beklediğini okuduk desek daha doğru olurdu...
Nasıl güzel bir sayfama düştüm bu saatte, ruhuma ilaç gibi geldi. Gerçi hüzünlüydü ama aradığım kaliteyi buldum . Tam puanımla kutlarım.
harika harika harika böylesine dost yüreklere selam olsun
VAY BİRİ RÜZGAR KARDEŞİM...............BİRİ İRFAN KARDEŞİM.........İKİ ADAM GİBİ ADAM............İKİSİNİN BİRDEN OLDUĞU BİR YERDE YORUM YAZMAK HE..........NE GÜZEL BE........VALLA ÇOK GÜZEL.......SİZİN GİBİLER BAŞ TACIDIR........İKİNİZİ DE ÇOK SEVER BU KARDEŞİNİZ............O GÜZELİM YÜREKLERİNİZLE......SAYGILAR
Sevgili Cevat kardeşim,
İzmir'den uzanan bakışlarını hatırlıyorum,
Gençken.
Henüz hayat bozmamışken ruhumun sermayesini,
Senin ışıltılı gözlerini hatırlıyorum.
Dinçken.
Henüz feryatsız gecelere alışmamışken,
İzmir'den kazınan vefanın demine inanıyorum.
Ben zavallı hikayemin pençesinde kavrulan fani.
Ne bir zavallıyım ne de biçare bir deni.
Sadece küllerinde hayat besleyen bir kani.
Ne buldun ki, tam yirmi yıl dile kolay, gelirsin.
Sen gördüğüm cümle sadakatten de daha asilsin.
Söyle sana hangi dağın şahikasında köşk vereyim.?
Hangi miskin dermanından nefesine meşk vereyim.?
Selam aldım tüm renklerim şaşırdı.
Miskin gönlüm elbet kucak açar gönlüne.
İster Reşadiye'de, ister daha bir serin yerde.
Oturur dertleşiriz, çay eşlik eder,
-Ha, bana sigara da kardeşlik eder-
Kim bilir belki gelirim İzmir'e
O meşum şehre sen de gelirsin.
Mazinin defterinden anılar düzeriz.
Artık siyaha bulandı hatıralar, muamma,
Akıl olanları pek de tutmuyor.
Ne varsa arda kalan üleşiriz.
Biraz senden, biraz benden.
Derken dilleşiriz aman verirse zaman.
Kabuğundan çıksa ömür, gayri bir geri sarsa
Avuçlarını topla gel
Dök avuçlarıma senelerin harını
Hem dünü aktar hemde yarını
Porsuk çayı akmayıversin
Böyle vefayı görünce sussun.
Gel ki, güneş doğsun ufuklarıma,
Gel ki, boğsun karanlığı nurun.
Böylesi günah taşıyan surun,
-Ki, bu benim diken dolu sürurumdur-
Bir gedik aç temellerinde
Titresin bu mücrim.
Avuçlarını topla gel
Ama anma mezarların adını,
Bırak ağzımızda yaşamanın tadını
Hele dur, vakti değil
Bırak kabristanı şimdilik.
Zaten kaçış mı var, eninde sonunda son bilet oraya.
Gençtik,
Dolu doluyduk.
Şimdi orta yaşın ortasında
Garip bir balık gibi serilmekteyiz.
İlerde
Yaşlanınca
Mahsun bir şarkının hüzünlü notalarında
Ölüme beş kala
-Tabii ki, ömür verirse yaradan-
Selvi ağaçlarının serinliğinde gölgeleniriz.
Tamam kardeş şimdilik bu kadar
Mektup tükenir de sözler tükenmez
Sakla yine kalbindeki yerimi
Gözlerinden öperim....
baki selam...
İrfan Karapınar
Eskişehir 3 Eylül 2008
......................................................
Yorum Niyetine..............................Rüzgari-ce
Hey gidi günler, küçük günler,
Siz ne kadar küçüldünüz, biz ne kadar büyüdük.
Hey gidi günler..........Diyordu, asrın garibi.
Ah hasrete sürgün gönderdiğim sevgili,
Yirmi yıllık yangınım.....
Ben hala İzmir'deyim, Halil Rıfat'ta,
Ve sen hala gençsin, bakışlarımın içinde, o gün bu gündür.
Hiç kaybetmedim ki, bulayım seni.
Vefa ve asalet ise senden bana sirayet etmiş,
Yirmi yıllık arkadaşlarıdır, gönlümün.
Dağların da, köşklerin de mübarek olsun sana,
Sen bana iki damla yaş bahşet,
Gerisini ben mayalarım yaralarımın üstüne.
Bir bardak demli çay,
Bir de sigara tüttürdükmü, yengen görmeden.......de,
Dağlar hırsından patlar diye korkmasam,,,,,,
Ah bir gelsen, bir gelsen, bir gülsen,
Debrem olup İzmir'i yıkacağım,
Şardım olsun.
Anma diyorsun mezarların adını
Anmıyorumki zaten
Sadece Odun Pazarı'nda Edebali'yi emanet bırakmışım, o kadar.
Yoksa bu dünyaya ölmek için gelmediğimi herkes biliyor.
-Zaten yirmi yıl önce bir kere ölmüştüm-
Yaşlanmaya da hiç niyetim yok.
Varsın dünya, güneşin etrafında turlasın.
Ve ömür dediğin güzelim, bir bilinen yazgının avuçlarındadır.
Bakiden Bakiye
Baki selam.................
VAY İKİ GÜZEL İNSAN VAY......VAY İKİ GÜZEL YÜREK VAR.....VAY BENİM İKİ GÜZEL KARDEŞİM VAY...YÜREKLERİNİZ YÜCELERDE OLSUN DAİM............YÜREKLERİNİZ YETER ...YÜREK SESİNİZ......SAYGILAR
Gönülden yazılmış bir şiir. Kendi yörenizin şivesiyle yazdığınız bir şiir varsa okumak isterim yoksa da yazmanızı.
Ergun arkadaşım Muğla şivesiyle konuştuğu zaman çok hoşuma giderdi.
Doğum günü tebriğiniz için de ayrıca teşekkür ederim. Dost kalın.
Ergun Varlı ile akrabalığınız varmı acaba, arkadaşım
olur da kendisi. Ergun da Muğla'lıydı.
Mehmet Akif Tiryaki
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta